Tam
EskidenYeniye
 

Ersan Ülker Yargıtay seçimlerinden çekildi

Yargıtay Başkanlığı seçimlerine günler kaldı. Başkan adaylığı için adı geçen önemli isimlerden Ersan Ülker, ´İktidarın seçtiği 160 üye ortak hareket ediyor, seçimlerin sonucu zaten belli, yeni başkan Nazım Kaynak´ dedi ve çekildiğini açıkladı. Ülker ayrıca, 2,5 ay sonra görev süresini dolduracağı 11. Daire Başkanlığı seçimlerinden çekildiğini duyurdu. Ersan Ülker, İlhan Cihaner´in yargılandığı Erzincan Ergenekon davasının Yargıtay´a alınmasında etkin rol oynamıştı. Bu işi başarması durumunda Yargıtay Başkanlığı için en güçlü aday durumuna geleceğine dair iddia, diğer bir Yargıtay üyesi Hamdi Yaver Aktan´ın medyaya yansıyan ses kaydıyla ortaya çıkmıştı. Ersan Ülker´in Yargıtay başkanına ağır küfürler içeren diğer bir ses kaydı da medyada yer almıştı.

Ersan Ülker Yargıtay seçimlerinden çekildi

Yargıtay Başkanlığı seçimlerine günler kaldı. Başkan adaylığı için adı geçen önemli isimlerden Ersan Ülker, ´İktidarın seçtiği 160 üye ortak hareket ediyor, seçimlerin sonucu zaten belli, yeni başkan Nazım Kaynak´ dedi ve çekildiğini açıkladı. Ülker ayrıca, 2,5 ay sonra görev süresini dolduracağı 11. Daire Başkanlığı seçimlerinden çekildiğini duyurdu. Ersan Ülker, İlhan Cihaner´in yargılandığı Erzincan Ergenekon davasının Yargıtay´a alınmasında etkin rol oynamıştı. Bu işi başarması durumunda Yargıtay Başkanlığı için en güçlü aday durumuna geleceğine dair iddia, diğer bir Yargıtay üyesi Hamdi Yaver Aktan´ın medyaya yansıyan ses kaydıyla ortaya çıkmıştı. Ersan Ülker´in Yargıtay başkanına ağır küfürler içeren diğer bir ses kaydı da medyada yer almıştı.

Hasan Gerçeker´in yaş hadddinden emekliye ayrılmasından sonra 2 Haziran´da Yargıtay´da başkanlık seçimi yapılacak. Seçimde 6. Ceza Dairesi Başkanı Ahmet Ceylani Tuğrul, eski Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, 6. Hukuk Dairesi Başkanı Nazım Kaynak´ın yarışması bekleniyor. Başkanlık seçimi için adı geçen Ersan Ülker ise hem Yargıtay Başkanlığı hem de 2.5 ay sonra görev süresini dolduracağı Daire Başkanlığı seçimlerinden çekildiğini duyurdu.

´Sonucu önceden belli seçim´

Ülker, VATAN´a yaptığı açıklamada adaylıktan çekilmesiyle kamuoyuna bir mesaj da vermek istediğini belirterek ?Şimdi adaylığın bir anlamı da yok. Önceden seçim sonucu belli ise seçim olur mu?? dedi. Yargıtay´ın yapısını değiştiren yasanın çıkmasından sonra HSYK´nın seçtiği 160 yeni üyenin bugüne kadar yapılan Birinci Başkanlık Kurulu, Başsavcılık, Başsavcı Vekilliği ve yeni kurulan dairelerin başkanlıkları için yapılan seçimlerde hep ?blok? halinde aynı oyu kullandıklarını anlatan Ülker ?Birinci Başkanlık Kurulu Yargıtay üyeleri ile ilgili soruşturmalarda ve içtihadi birleştirme kararlarının alınıp alınmayacağına karar veren çok önemli bir kurul. Ama çok tecrübeli arkadaşlar aday olmasına rağmen seçilemediler. Üstelik bunlardan 2´sinin karşısında rakip de yoktu. Ama HSYK´nın seçtiği 160 kişi ve onlara yakın olan daha eski üyeler oy vermedi. 2 daire başkanı seçilemedi. Yerlerine başkaları seçildi? dedi. Daire başkanlıkları için yapılan seçimlerde de hep aynı tablonun ortaya çıktığını anlatan Ülker, şöyle devam etti:

´160 taze güç´

?160 üye blok halinde hareket ediyor. İstemedikleri kişileri karşılarında rakip olmasa bile seçtirmiyorlar. Bu noktaya nasıl gelindi? Asıl önemli olan o. Önce yeni yasal düzenlemelerle Yargıtay´daki ceza daireleri dosya bakımından şişti. Biz daha önce kesinleşmiş dosyalara bakmaktan devam eden davalara bakamadık bir süre. Dosya sayısı böyle şişince çözüm olarak 160 yeni üyeyi ´taze güç´ olarak seçtiler.?

´4 aydır dosya açmadılar´

?Ama ne yazık ki 4 aydır bu arkadaşların büyük kısmı dosya kapağını dahi açamadılar. Çünkü çalışacakları fiziki mekan yok. Ama bu üyeler Yargıtay´daki seçimlerde pekala oy kullanabiliyorlar. Böylece Yargıtay´da büyük bir etkinlik kurdular. Siyasi iradenin belli bir maksada yönelik bir davranışıydı.?

´Başkanlık seçimi için seçildiler´

?Normalde HSYK, dairelere fiziki mekan sağlanmadan bir seçim yapmazdı. Ama arkada bir takım hesapları yapanlar bu takvimi işletmek zorundaydılar. Birinci Başkanlık, Başsavcılık seçimleri fiziki mekanı bekleyemezdi.?

SEZER SEÇMEMİŞTİ

11. Ceza Dairesi Başkanı Ülker, Yargıtay Başsavcılığı seçiminde açık ara birinci olmasına rağmen eski Cumhurbaşkanı Sezer, Ülker´in yerine Abdurrahman Yalçınkaya´yı atamıştı. Ülker, eski Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner hakkında açılan davaların Yargıtay´da birleştirilmesine karar veren heyetin başkanlığını yapmıştı. Ülker, Yargıtay´ın yapısı değiştirilmeden önce, Başkanlık için en çok şans verilen adaylardan biriydi. ( Vatan)

(27 Mayıs 2011, 17:29)

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

Ersan Ülker ile ilgili manşetlerimiz

Aktan ve Ülker, Yargıtay soruşturmasından rahatsız

YARGITAY ÜYESİ AKTAN´IN ´ONAMA MI BOZMA MI SEN SEÇ´ SES KAYDINI DİNLEMEK İÇİN TIKLAYIN

YARGITAY BAŞKANINA AĞIR KÜFÜRLER SAVRULAN SES KAYDINI DİNLEMEK İÇİN TIKLAYIN

Profesör: Kayıt Tolon´un, ispat ederim

Yargıtay´dan, Aktan ve Ülker´e ´göstermelik´ soruşturma

Onama-bozma rezaleti: Yargıtay Başkanı şimdi konuş

Yargıtay´dan kolaylık: Onama mı bozma mı, sen seç

Yargıtay´dan rezalete değil deşifreye suç duyurusu

Rezaleti çıkaran kılıfını hazırlar: Laikliği savunuyoruz

Yargıtay´ın ses kaydına suç duyurusu

Cihaner´i Yargıtay´da kurtarma planı manşetlerimiz

Tiyatro: Er Cihaner´i kurtarmak

Yargıda Kontrgerilla örgütlenmesi

Ergenekon davasını engelleme girişimleri

http://www.kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=3343    yazdır/print




ŞOK iddia: 9 asker bilerek ölüme gönderildi

Gizli Tanık ´Efe´nin Islak imzalı kontrgerilla planı davasında verdiği ifadenin ayrıntıları ortaya çıktıkça Türkiye sarsılmaya devam ediyor. Cumhuriyet savcılığı yaptığı ortaya çıkan Efe, istihbarat uyarılarına rağmen 2008´de 1 yarbay ve 8 askerin Erzincan Kemah´ta pusuya düşürülmesine göz yumulduğuna dikkat çekti. İddiasını somut delillere dayandıran Efe, 2008 yılında şehit edilen Yarbay Miktad Şamdancı ve 8 askerin kaos için Erzincan Kemah´ta bile bile ölüme gönderildiğini savundu. ´Miktad yarbayı muhafazakar diye sevmezlerdi. İstihbarat bilgilerine rağmen oraya gönderildi´ dedi. Söz konusu olayla ilgili yapılan araştırmada da dönemin Erzincan Alay Komutanı Albay Recep Gençoğlu´nun olayda ihmali olduğu ortaya çıkmıştı.

ŞOK iddia: 9 asker bilerek ölüme gönderildi

Gizli Tanık ´Efe´nin Islak imzalı kontrgerilla planı davasında verdiği ifadenin ayrıntıları ortaya çıktıkça Türkiye sarsılmaya devam ediyor. Cumhuriyet savcılığı yaptığı ortaya çıkan Efe, istihbarat uyarılarına rağmen 2008´de 1 yarbay ve 8 askerin Erzincan Kemah´ta pusuya düşürülmesine göz yumulduğuna dikkat çekti. İddiasını somut delillere dayandıran Efe, 2008 yılında şehit edilen Yarbay Miktad Şamdancı ve 8 askerin kaos için Erzincan Kemah´ta bile bile ölüme gönderildiğini savundu. ´Miktad yarbayı muhafazakar diye sevmezlerdi. İstihbarat bilgilerine rağmen oraya gönderildi´ dedi. Söz konusu olayla ilgili yapılan araştırmada da dönemin Erzincan Alay Komutanı Albay Recep Gençoğlu´nun olayda ihmali olduğu ortaya çıkmıştı.

Dursun Çiçek´in yargılandığı ´ıslak imzalı kirli plan davası´nda gizli tanık Efe´nin ifadesi gündeme damgasını vurdu.Bir dönem bölgede savcılık yapmış olan Efe, kurulan tezgahı mahkemede anlatırken, istihbarat uyarılarına rağmen 2008´de bir yarbay ve 8 askerin ölüme yollandığına dikkat çekti.

Kamuoyunda ´AK Parti ve Gülen´i Bitirme Planı´ olarak bilinen davada verdiği ifadelerle Ergenekon´un Erzincan yapılanmasını deşifre eden gizli tanık Efe, duruşmada bölgede uygulamaya konulan kirli oyunları da bir bir anlattı. Eski HSYK Başkan Vekili Kadir Özbek tarafından bilinçli şekilde Erzincan bölgesine cumhuriyet savcısı olarak tayin edildiğini belirten gizli tanık Efe, bu sebeple yakın çalışma imkanı bulduğu İlhan Cihaner´in ´Erzincan Başsavcısı´ kimliğini kullanarak toplumsal olayları organize ettiğini söyledi.

İddiasını somut delillere dayandıran Efe, 2008 yılında şehit edilen Yarbay Miktad Şamdancı ve 8 askerin kaos için Erzincan Kemah´ta bile bile ölüme gönderildiğini savundu. Miktad yarbayı muhafazakar diye sevmezlerdi. İstihbarat bilgilerine rağmen oraya gönderildi. dedi. Söz konusu olayla ilgili yapılan araştırmada da dönemin Erzincan Alay Komutanı Albay Recep Gençoğlu´nun olayda ihmali olduğu ortaya çıkmıştı.

Kamuoyunda ´AK Parti ve Gülen´i Bitirme Planı´ olarak bilinen davanın gizli tanığı Efe´nin açıklamaları, Ergenekon´un Erzincan´daki yapılanmasının kanlı planlarını deşifre etmeye devam ediyor. Kendi isteğiyle sanık ve avukatların önünde ifade veren Efe, Erzincan üzerinden planlanmış kirli oyunları gözler önüne serdi. İlhan Cihaner´in ´Erzincan başsavcısı´ kimliğini kullanarak, kendisine tanınan kamu yetkilerini terör örgütünü şekillendirmek için nasıl kullandığını somut deliller üzerinde bir bir anlattı.

2008´de aralarında Kurmay Yarbay Miktad Şamdancı´nın da bulunduğu 9 askerin şehit olduğu Erzincan Kemah´taki olaya ilişkin çarpıcı ve yeni iddiaları gündeme getirdi. Yarbay Şamdancı´nın şehit olmasından önce bölgede 16 kişiyi rehin alan 3 terörist ile ilgili bilgi ve ihbarları dönemin Başsavcısı İlhan Cihaner, Alay Komutanı Recep Gençoğlu ve bölgeden sorumlu yarbaya ilettiğini aktaran Efe, yarbayın bile bile ölüme gönderildiğini şu cümlelerle ifade ediyor: 3 gün sonra, bunu (teröristlerin bölgede 16 kişiyi esir aldığını) başsavcıya (İlhan Cihaner) da bildirdim, alay komutanlığına da. Tedbir alınması amacıyla Miktad Bey´e de bildirdim fakat emir işte Recep Gençoğlu, istihbarat olduğu halde ´gideceksin, orada konuşma yapacaksın´ diyor. Ve orada o elim vaka oldu. Yani insanlar, ihmal veya kasıt bilemiyorum ama bu kadar basit şehit olabiliyor.

Duruşma Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel´in soruları, Erzincan Kemah´ta meydana gelen saldırı sonucu biri yarbay 8 erin şehit olduğu terör saldırısına ilişkin de ilginç ipuçlarını ortaya koydu. Efe´nin Türkiye´deki statüko kaybolmak üzere. Bunu engellemek için de 12 Eylül öncesi bir ortama ihtiyaç duyuldu. Cihaner tarafından bu sürekli dile getirildi. Mesela Kemah´ta 9 şehit verildi. 9 tane şehit verdiğimiz olayla bunun direkt doğrudan bağlantıları vardır. sözleri üzerine, mahkemedeki ifadesinde yeni bilgiler çıkmaya başladı. Efe´nin bu açıklamaları, duruşma Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel´in de dikkatini çekti.

Savcı Efe´nin anlattıklarından şok oldu

Konuyla ilgili Efe´ye sorular yönelten savcı, durum karşısındaki şaşkınlığını Kurmay Yarbay Miktad Şamdancı´nın şehit olması olayını anlattınız. Bir insan olarak kanım dondu anlattıklarınızdan. sözleriyle dile getirdi. Efe, dönemin Alay Komutanı Albay Recep Gençoğlu´nun kendi gitmesi gereken köye Sarıkamış´tan gelen Takviye Kuvvetleri Komutanı Kurmay Yarbay Miktad Şamdancı´yı zorla gönderdiğini söylüyor. Yarbayın şehit olduğu olayda Albay Recep Gençoğlu, İlhan Cihaner ve bölgedeki MİT yetkililerinin sorumlu olduğunu anlatıyor. Olaydan önce teröristlerin bölgede eylem hazırlığı içinde olduğuna dair bilgilerin söz konusu isimlere iletildiğini aktarıyor.

Gizli tanık Efe, olaydan birkaç gün önce PKK´lıların 16 köylüyü rehin almalarına rağmen operasyon yapılmadığını ifade ediyor. Efe, o güne ilişkin şunları anlatıyor: PKK´lılar 16 kişiyi rehin alıyor ve mektup da gönderiyorlar ´gelin alın´ diyorlar. Jandarma komutanı operasyon yapmadı. Hatta bir gazinin abisini de rehin almışlardı. Gazi kendisi taksi tutup gitti, abisini oradan aldı. Anlattığım şeylerin hepsi somut, kendimden hiçbir düşünce katmıyorum.

Ajan askerler, evlere silah bırakacaktı

Yine İrtica ile Mücadele Eylem Planı belgesinde geçen okul, yurt ve evlere silah ve bomba koyarak masum insanları terörist ilan etme hedefine yönelik yapılan hazırlıklara da gizli tanık Efe şahit olmuş.

Efe, cemaat soruşturması adı altında yürütülen çalışmayla, tanıdık askerlerin bir eve yerleştirilmesi, bundan sonra onların evlerinde mühimmat bulunmasının hedeflendiğini bildirdi. Bu askerlerin baskından sonra da ´etkin pişmanlık´tan yararlanıp salıverilmesinin planlandığını anlattı. 3. Ordu Askeri Savcılığı´nın da talimatı ile 3 muvazzaf askerin, jandarma bölgesinde tutmuş oldukları evlere operasyonlar yapılması yönünde plan da hazırlandığını dile getirerek, şunları söyledi: İlhan Cihaner´in bizzat benim önümde hazırlamış olduğu planı anlatıyorum. Askeri şahısların evine, birkaç tane ruhsatsız silah ve aynı zamanda Said Nursi´nin, Fethullah Gülen´in kitapları konulacaktı. Askeri savcılık, buraya operasyon düzenleyecekti. Bu askerler de, ´Bizi daha ilkokul çağlarından beri bu cemaat eline aldı. Bizi askeri yapı içerisinde görevlendirdiler´ şeklinde açıklama yapacaktı.

Cihaner bizi ´dinci, terörist´ yapıp dinletmiş

Kamuoyunda ´AK Parti ve Fethullah Gülen´i bitirme planı´ olarak bilinen dava kapsamında ifade veren gizli tanık Efe´nin ´Erzincan´daki il müdürlerinin´ dinlettirildiğine dair beyanı doğrulandı.

Gizli tanık Efe, ifadesinde il sağlık müdürü, çevre ve orman il müdürü ile gençlik ve spor il müdürünün telefonlarının PKK ve DHKP-C örgütü adı altında dinlendiğini açıklamıştı. Zaman´a konuşan Erzincan Çevre ve Orman İl Müdürü Zakir Karartı, eski başsavcı Cihaner´in kendilerini fişlediğinden haberdar olduğunu söyledi. İlhan Cihaner´in Erzincan başsavcısı olarak görev yaptığı döneme dikkat çeken Zakir Karartı, Bizi fişlediğini, dinlediğini o dönemlerden beri biliyorum. Kendi çevremden de duydum. Bu memlekette hizmet veren, mütedeyyin, muhafazakâr, memleketini seven insanlara kulp takmak için elinden gelen her şeyi yaptığına eminim. Bu adam bizi dinci, PKK´lı, her şey yapmış. Bizi yapmadığı bir şey kalmamış, bunu emniyet güçleriyle yaptırmak istediler, emniyet namuslu davrandı. Ancak Allah´ın adaleti şaşmaz. diye konuştu.

Dursun Çiçek´e: Sizi çok net hatırlıyorum

Gizli tanık Efe´ye duruşmanın birinci gününde, Dursun Çiçek´in 3. Ordu´da albayların katıldığı toplantıda, ne renk elbise giydiği yönünde soru yöneltilmişti. İfadelerin ikinci bölümünde gizli tanık Efe elbise rengi üzerine gelişen tartışmaya son verecek cevabı verdi. Duruşmanın ikinci günü Çiçek ve avukatları yine elbise rengi üzerine tanığa sorular yöneltti. Gizli tanık Efe şu cevabı verdi: İlk günde soruldu. Dursun Çiçek´in üzerindeki kıyafeti yeşil ya da beyaz olabilir dedim. 3. Ordu´daki albaylar toplantısında masada 12-13 rütbeli vardı. Farklı farklı renkte resmi elbiseler giymişlerdi. Yeşil-beyaz-mavi gömlekliydiler. Bunlardan bazıları ceketli, bazıları da gömlekliydi. Efe bu açıklamasının üzerine sanık Çiçek´e Siz siyah elbisenin altında siyah gömlek mi giyiyorsunuz? sorusu üzerine Çiçek, ´Hayır´ cevabını verdi. Efe, Erzincan´daki seminere katılan askerlerden bazılarının ceketlerini çıkardıklarını, Çiçek´in de muhtemelen bunlardan biri olduğunu ve üzerinde beyaz gömlek giymiş olabileceğini söyledi. Efe´nin bu açıklamaları karşısında Çiçek ve avukatları sessiz kaldı. ( Zaman)

Dursun Çiçek´in kızı: Başına birşey gelmez, kimliğini açıklasın

İstanbul 13´üncü Ağır Ceza Mahkemesi´nde iki gün boyunca ifade veren Efe kod adlı gizli tanık, Erzincan´da cumhuriyet savcısı olarak görev yaparken, Başsavcı İlhan Cihaner´in planlarına uymayınca başına gelmeyenin kalmadığını öne sürdü. İrticayla Mücadele Eylem Planı davasında tutuklu yargılanan babası Dursun Çiçek´in avukatlığını yapan İrem Çiçek, Bu zamana kadar tehdit almamışsa bundan sonra da bir şey olmaz diyerek gizli tanığın mahkemede açık kimliğiyle ifade vermesini istedi.

Zehirlendim pusu kurdular aracımı kurşunladılar

Gizli Tanık Efe ise, Cihaner´in dediklerini yapmadığı için başına birçok şey geldiğini savundu. Güneydoğu´nun bir ilçesine sürüldüğünü ve burada hakim arkadaşıyla birlikte zehirlendiğini anlatan gizli tanık, arabasıyla düştüğü pusudan da son anda kurtulduğunu belirtti. Hayati tehlikesi olduğunu anlatan gizli tanık, Daha önce önüm kesildi, arabam kurşunlandı. Mahkemelere yansıyan davalar var. Çalıştığım bölgedeki korucubaşı ve korucuların beni öldürmek istemesiyle ilgili bir dava vardı. Mahkumiyet aldılar. Mahkumiyet giyen kişi o bölgede çalışan yüzbaşı. Suikasti yapan kalp krizinden öldü. Yüzbaşı da bunu biliyordu, bununla ilgili yargılandı ve Erzincan Ağır Ceza Mahkemesi´nde geçen ay mahkumiyet giydi diye konuştu.

Dursun Çiçek´in Konak Mazlum otelde kalması

Orduevinde çalışan bazı kişilerle ilgili sıkıntı olduğu için seminere İstanbul ve Ankara´dan gelen rütbeli subayların Erzincan´daki otellere dağıtıldığını anlatan gizli tanık, Dursun Çiçek´in Erzincan Konak Mazlum Oteli´nde kaydı olduğunu ancak bunu kendisinin reddettiğini söyledi. Gizli tanığın ifadesinde şu sözler yer aldı: 1977 doğumlu başka bir Dursun Çiçek´in kaydı varmış. Benim söylediğim tarihte Dursun Çiçek oradaydı. Kaydı da var ama içerik farklı. Dursun Çiçek adı altında yer ayırtılıyor. Gelince de kayıt için Çiçek´ten kimlik bilgisini istiyor. Ancak onları götüren Şenol komutan kayda alınmamasını istiyor. Otel defterinde yazan Dursun Çiçek ismini silmek şüphe uyandıracağı için İlhan Cihaner nüfustan güvendiği birini arayıp Dursun Çiçek isminde kim varsa; Erzincan´da onların kimlik bilgilerini istedi ve başka bir Dursun Çiçek´in kimlik bilgilerini daha sonra getirip orada kullandılar. ( Sabah)

Ben onun gözlerine baktım Çiçek benimkine bakamadı

Gizli Tanık Efe STAR´a yaptığı açıklamada ?Duruşmada hakimler ´Erzincan´a gelen Dursun Çiçek salonda bulunan sanık mı?´ diye sordu. Yüzüne bakarak ´evet´ dedim. Çiçek gözlerini kaçırdı? dedi. DEMOKRASİYE Müdahale Eylem Planı´yla ilgili Ergenekon davasında ifade veren Erzincan Ergenekon davası gizli tanığı Efe, iki gün boyunca 400´ü aşkın soruya ayrıntılı cevaplar verdi. Mahkeme salonunda sanıkların yüzüne şahit olduğu olayları anlattığını belirten Efe, en büyük gerilimin Kemah baskını ile ilgili anlattıkları üzerine yaşandığını söyledi.

Ben bakarken başını yana çevirdi

Şu an Anadolu´nun bir şehrinde yakın koruma altında bulunan Gizli Tanık Efe, STAR´a konuştu. Efe, duruşma salonunda herkesin karşısına açık kimliğiyle çıktığını ve somut gerçekleri aktardığının altını çizdi. Açık bir şekilde mahkeme salonunda verdiği ifadenin ardından Mahkeme Heyeti tarafından ?Erzincan´a gelen Dursun Çiçek bu salondaki sanık mı? diye sorulduğunu anlatan Efe ?Ben de Dursun Çiçek´e dönerek gözlerine baktım ve ´bu´ dedim. Ancak o bana bakamadı, başını hafif çevirdi? dedi.

Şehidin söylediklerini anlattım

Albay Çiçek´le zaman zaman tartışmaya giren Gizli Tanık Efe, gerilimin en fazla tırmandığı olayı da şöyle anlattı: ?En büyük tartışma Kemah şehitleriyle ilgiliydi. Kemah´taki 9 şehitten Mithat Şamdanlı şehit olmadan bir saat önce bana ´Savcı Bey ben bir daha çocuğumu göremeyeceğim´ demişti. Ben bunu söyleyince sanıklar ve avukatları bağırmaya başladılar. Ortam gergindi.?

Akrabası da o eylemlerin içinde

GİZLİ Tanık Efe´nin ifadelerinde 12 Eylül darbesi öncesi yaşanan gelişmelere benzer bir atmosferin yaratılması için dönemin Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner´in korkunç yöntemler uyguladığı yer aldı. Cihaner´in, Ülkücü gençlere Kürt gençleri, Kürt ve solcu gençlere ise ülkücülerin taşlatılması çağrısı yaptığı Gizli Tanık Efe´nin ifadelerinde yer alırken, bir ayrıntı göze çarptı. Anılan eylemlere Cihaner´in akrabası üniversite öğrencisi Enver A.´nın da bizzat katıldığı ortaya çıktı.

Gazeteci Kemal Özdemir´in ?Ergenekon Fay Hattında Erzincan? adlı kitabında, bir başka ayrıntı göze çarptı. Kitapta, Erzincan´daki eylemlere katılan öğrenciler arasında eski Başsavcı İlhan Cihaner´in akrabasının da olduğu ifade edildi. İstanbul´da DHKP-C örgütünden eğitim aldığı iddia edilen Enver A.´nın, Cihaner´in akrabası olduğu ve kaos ortamı yaratılması amaçlanan eylemlere katıldığı öne sürüldü. Enver A.´nın, Erzincan´da Cihaner´i sık sık ziyaret ettiği de ifade edildi.

Cihaner´in akrabası Enver A.´nın, gösteriler nedeniyle Erzincan Terörle Mücadele Şubesi tarafından gözaltına alındığı belirtilirken, Enver A.´nın polise verdiği ifadede Başsavcı Cihaner´le akraba olduğu bilgisini verdiği öğrenildi. ( Star)

KEMAH´TA KORKUNÇ ŞÜPHE: KAOS OLSUN DİYE ASKERLER ÖLÜME GÖNDERİLDİ

Erzincan Kemah´ta 11 Ağustos 2008 tarihinde meydana gelen ve 1 yarbay ve 8 askerin şehit düştüğü mayınlı saldırıda Ergenekon´un parmağı olduğu iddia edilmişti. HSYK´nın yetkilerini aldığı Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcısı Osman Şanal´ın yürüttüğü Ergenekon soruşturmasında ulaşılan tanık ve deliller, iğrenç ilişkiler ağını ortaya koymuştu. Şanal´ın ifadesini aldığı, bölgede Jandarma İstihbarat için çalışan gizli tanık Hazar, olaydan 5 gün önce teröristlerin bölgede bulunduğu bilgisini jandarmaya ulaştırdığını söylüyor. Gizli tanık Can ise, Nedim ve Ersin Üsteğmenlerle Murat Astsubayın (Yaylabaşı Karakol Komutanı) Ergan Dağı´ndaki PKK´lılarla görüştüğünü, Ş.Ç. isimli örgüt üyesine maddi yardımda bulunduklarını belirtiyor. Gizli tanık Hazar, ifadesinde Şubat 2007 tarihinden itibaren Erzincan´da Jandarma İstihbarat´a çalıştığını, özellikle kırsal bölgede faaliyet yürüten PKK´lı teröristler konusunda bilgi akışı sağladığını, ulaştığı bilgileri istihbarat görevlileri ile Ankara Özel Kuvvetler Komutanlığı´nda yüzbaşı olarak bildiği bir kişiye telefonla rapor ettiğini fakat uyarılarının dikkate alınmadığını ifade ediyor.

Mayınlı saldırıyla ilgili yargılanan üç köylünün, olaydan bir gün önce Erzincan İl Jandarma İstihbarat Müdürü Binbaşı Nedim Ersan´ı telefonla arayıp köyde PKK´lıların olduğunu ihbar ettiklerini belirten ifadelerini Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı´ndan (TİB) gelen iletişim tesbit tutanakları da doğrulamıştı. İhbarların yapıldığı kişi olarak görülen Erzincan Ergenekon davasının tutuklularından Jandarma istihbaratçı Binbaşı Nedim Ersan ihbarları doğrulamıştı. Saldırıyı PKK´nın yaptığının telsiz konuşmalarıyla tespit edildiğini belirten Binbaşı Ersan, böyle korkunç bir ihbar alındığında gerekli önlemlerin niçin alınmadığına dair şüpheleri ise geçiştirmiş ve daha korkunç bir iddia ile kendisini savunmuştu: ´Şahsi kanaatim köy muhtarının olayı bize açık şekilde ihbar edişi teröristlerle anlaşmalı şekilde, askerlere tuzak kurma amacı ile yapılmıştır.´

Ülkeyi bir kaos ortamında tutmak amacıyla bu tür terörist saldırılarında Ergenekon´un PKK´yla işbirliği yaptığına dair iddialar Ergenekon soruşturması sürecinde giderek çoğalıyor ve bu iddialara dair somut deliller açığa çıkıyor. Kemah´taki saldırıya benzer şekilde Tokat´ın Reşadiye ilçesinde düzenlenen saldırıda da 7 asker şehit olmuş ve 3 gün sonra saldırıyı PKK üstlenmişti. Ancak bu üstlenmeyi inandırıcı bulmayan çevreler ´demokratik açılımı baltalamak´ isteyen Ergenekon Terör Örgütü´nün PKK taşeronluğuyla saldırıyı gerçekleştirdiğini iddia etmiş ve saldırı olayıyla ilgili ilginç ayrıntılara dikkat çekmişlerdi.

(26 Mayıs 2011, 11:36)

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

Erzincan Kemah´ta 9 askerin öldüğü mayınlı saldırı ve Ergenekon bağlantısı manşetlerimiz

Korkunç iddia netleşiyor: Kemah´taki PKK´lılar ihbar edilmiş

Albay´a Erzincan´da 9 askeri öldürdün mü sorgusu

Astsubay: Erzincan´daki ülkücüleri biraz hareketlendirelim

Ergenekon-PKK bağlantısıyla ilgili manşetlerimiz

Gizli tanıktan şok ifadeler: Cihaner ´terör arttırılmalı´ diyordu

Islak İmzalı ´AKP ve Gülen´i Bitirme Planı´ manşetlerimiz

Erzincan iddianamesinde arama yap

7´nci iddianamede (Islak İmza) arama yap

İŞTE ADIM ADIM ERZİNCAN´DAKİ ISLAK KOMPLO: CEMAATLERİ SİLAHLANDIRMA OPERASYONU

Erzincan´da savcı Cihaner ve Jandarmanın ´ıslak imza´ operasyonları

Islak İmza davası Erzincan´ı destekledi

7. iddianame: Ergenekon hala faal

Yargıda Kontrgerilla örgütlenmesi

http://www.kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=3340    yazdır/print




Cihaner´in derinliğini, gizli tanık da doğruladı

Islak İmzalı Kontrgerilla belgesi davasının dünkü duruşmasında ifade veren Gizli Tanık ´Efe´ şok açıklamalarda bulundu. Erzincan´da yaklaşık 15 albayın katıldığı bir toplantıda Albay Dursun Çiçek´i gördüğünü ve kesin şekilde teşhis ettiğini kaydeden Efe, Konak Mazlum Oteli´nde kalan Çiçek´in kaydı silinemeyince, isim benzerliği olan 1977 doğumlu bir kişinin kimlik bilgileriyle kayıtların değiştirildiğini iddia etti. Gizli tanığın verdiği bilgilerden, ıslak imzalı komplonun Erzincan´da uygulanmasında İlhan Cihaner´in başrolde olduğu anlaşılıyor. İlhan Cihaner´in ne kadar derin bir kişi olduğu, Yargıtay´ın onun davasını skandal şekilde kendi bünyesine almasında, izlendiğini faksla bildirmesinde, Denizli´den milletvekili adayı gösterilmesi için YSK´daki üyelerini devreye sokmasıyla anlaşıldı.

Cihaner´in derinliğini, gizli tanık da doğruladı

Islak İmzalı Kontrgerilla belgesi davasının dünkü duruşmasında ifade veren Gizli Tanık ´Efe´ şok açıklamalarda bulundu. Erzincan´da yaklaşık 15 albayın katıldığı bir toplantıda Albay Dursun Çiçek´i gördüğünü ve kesin şekilde teşhis ettiğini kaydeden Efe, Konak Mazlum Oteli´nde kalan Çiçek´in kaydı silinemeyince, isim benzerliği olan 1977 doğumlu bir kişinin kimlik bilgileriyle kayıtların değiştirildiğini iddia etti. Gizli tanığın verdiği bilgilerden, ıslak imzalı komplonun Erzincan´da uygulanmasında İlhan Cihaner´in başrolde olduğu anlaşılıyor. İlhan Cihaner´in ne kadar derin bir kişi olduğu, Yargıtay´ın onun davasını skandal şekilde kendi bünyesine almasında, izlendiğini faksla bildirmesinde, Denizli´den milletvekili adayı gösterilmesi için YSK´daki üyelerini devreye sokmasıyla anlaşıldı.

Efe Erzincan tezgahını sanıkların yüzüne karşı deşifre etti.. ´Kaos Planı´ davasının gizli tanıklarından ´Efe´nin önceki gün verdiği ifadelerin ayrıntıları, millete yönelik hain komployu gözler önüne serdi. Üst düzey bir bürokrat olan gizli tanık, Erzincan bölgesinde terör eylemleri düzenlenmesi talimatının, yapılan gizli toplantılarda, dönemin Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner tarafından verildiğini anlattı. Efe, 3. Ordu´da düzenlenen ´kaos ´ seminerine katılan isimler arasında Tümgeneral Mustafa Bakıcı´nın da olduğunu ilk kez açıkladı.

Hanefi Avcı da işin içinde

Kamuoyunda ´Islak İmzalı komplo belgesi´ ya da ´AK Parti ve Gülen´i bitirme planı´ olarak bilinen davada kendi isteğiyle sanıkların önünde ifade veren gizli tanık Efe´nin söyledikleri, Ergenekon´un Erzincan´daki yapılanmasını gözler önüne serdi. Eski HSYK Başkan Vekili Kadir Özbek tarafından bilinçli şekilde Erzincan bölgesine cumhuriyet savcısı olarak tayin edildiğini belirten Efe, bu nedenle dönemin Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner´le yakın çalışma imkanı bulduğunu söyledi. Cihaner´in hedefi, Gülen Hareketi ve hükümeti yıkmak için 12 Eylül öncesi gibi kaos ortamı oluşturmaktı. diyen Efe, kendisinin de birkaç kez katıldığı bu programlarda toplumsal kaosu amaçlayan eylem talimatlarını bizzat Cihaner´in verdiğini vurguladı. Erzincan´da yaklaşık 15 albayın katıldığı bir toplantıda da Albay Dursun Çiçek´i gördüğünü ve kesin şekilde teşhis ettiğini kaydeden Efe, Konak Mazlum Oteli´nde kalan Çiçek´in kaydı silinemeyince, isim benzerliği olan 1977 doğumlu bir kişinin kimlik bilgileriyle kayıtların değiştirildiğini anlattı. Tanıklıktan vazgeçmesi için Hanefi Avcı´nın bile kendisini aradığını hatırlatan Efe, telefon görüşmesini özetle şöyle aktardı: Hanefi Avcı, ´Savcı bey, ben Saldıray Berk´e de Recep Gençoğlu´na da kefilim... Gel beraber hareket edelim. Bu sevdadan vazgeç.´ ifadelerini kullandı.

Gizli Tanık ifadesi basına dağıtıldı

´Kaos Planı´ davasının gizli tanıklarından ´Efe´nin önceki gün verdiği ifadelerin ayrıntıları mahkeme tarafından gazetecilere dağıtıldı. Ergenekon´un Erzincan ayağını deşifre eden Efe, ´Kaos Planı´nın altında imzası bulunan Dursun Çiçek´i, Erzincan´da düzenlenen yaklaşık 15 albayın katıldığı toplantıda gördüğünü ve kesin bir şekilde teşhis ettiğini anlatıyor. Gizli tanık, O kahvaltıda İlhan Cihaner ve rütbeli askerler, en az bir 12-13 kişi vardı. Basında gördüğümde ´ben bunu 3. Ordu´da görmüştüm´ dedim. Kesin olarak teşhis ettim. diyor.

Konak Mazlum Otelde kalan Dursun Çiçek

Tanık, İlhan Cihaner´in seminere İstanbul ve Ankara´dan katılan subayların Erzincan´daki otellere yerleştirdiğini söylüyor. Dursun Çiçek´in de ´Erzincan Konak Mazlum Oteli´nde kaldığını ve bunu kayıtlarının olduğunu belirtiyor. Kaydın nasıl değiştirildiğini ise şöyle anlatıyor: 1977 doğumlu birinin kaydı var. Benim söylediğim tarihte Çiçek oradaydı. Kayda geçiyor. Bir şekilde silmekte şüphe uyandıracağı için İlhan Cihaner devreye giriyor. Nüfustan tanıdığı, güvendiği birini arayarak, Dursun Çiçek isminde kim varsa Erzincan´da onların kimlik bilgilerini istedi ve kaç kişi çıktı bilmiyorum ama başka bir Dursun Çiçek´in kimlik bilgilerini daha sonra getirip orada kullandılar.

Otelde başka bir Dursun Çiçek mi kaldı?

Islak İmza davasının delilleri arasında yer alan bir belgede, Dursun Çiçek Erzincan´daki Konak Mazlum Otel´de kaldığı görülüyordu. Ancak Akşam gazetesinde yayınlanan bir haber gündemi sarstı. Habere göre otelde kalan kişi başka bir Dursun Çiçek çıkmıştı. Eylem Planı´nın altında ıslak imzası bulunduğu belirtilen Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek´in, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner ile buluştuğu iddiasına kanıt gösterilen müşteri listesindeki Dursun Çiçek, 33 yaşında bir işadamı. 28 Mart 2009´da Mazlum Otel´in 202 numaralı odasında kaldığını belirten Dursun Çiçek, adının geçtiği olaylar zincirini basından takip ettiğini belirterek, şunları söyledi: Tüm gelişmeleri basından takip ediyorum. O otelde kalan Dursun Çiçek benim. Konak Mazlum Otel´de iş ortağım Ferhat Murat Polat ile kaldım. Bizim bir inşaat şirketimiz var. İş ortağım Erzincanlı olduğu için sık sık birlikte seyahate gideriz. Ayrıca iş bağlantılarımız da olduğu için birçok otelde kaldım.

Tümgeneral Mustafa Bakıcı da darbe toplantısında

Gizli tanık, söz konusu toplantıya katılan askerlerden bazılarını teşhis edemediğini anlatıyor. Bu isimlerden birkaçını basından takip ettiğini, haberlerden gördüğünü söylüyor. Bunlardan birinin geçen hafta kırsalda öldürülen 3 PKK´lı cesedi otopsiden kaçırdığı iddia edilen Tümgeneral Mustafa Bakıcı olduğunu aktarıyor: Orada bir tümgeneral gördüm ama tanımıyordum. Sonra gazetede resmini gördüm. O general Mustafa Bakıcı´ydı. O da oradaydı. Fakat tanımadığım için kendisini ve daha geçen hafta gördüğüm için şu anda da ilk defa söylüyorum.

Gizli Tanık, Erzincan´da cumhuriyet savcılığı da yapmış

Gizli tanık, Erzincan bölgesinde bir dönem cumhuriyet savcılığı da yaptığını belirterek, bu nedenle İlhan Cihaner´le yakın ilişkilerinin olduğunu anlatıyor. Göreve başladıktan kısa bir süre sonra İlhan Cihaner ve 3. Ordu´da görevli birçok istihbaratçı subay ve astsubaylarla birlikte düzenlenen av partileriyle sıkı ilişkiler geliştirdiklerini söylüyor. Aralarında sivil, asker, işadamı ve kimi siyasi partilerin bünyelerinde kurulan oluşumların temsilcilerinin katıldığı özel toplantıların yapıldığını aktarıyor: Erzincan bölgesinde cumhuriyet savcılığı yaptım. Bu nedenle İlhan Cihaner´le yakın ilişkilerim oldu. Dönemin HSYK Başkan Vekili Kadir Özbek tarafından bilinçli bir şekilde Erzincan´a tayin edildim. Cihaner ve 3. Ordu´da görevli subaylarla sıkı ilişkilerim oldu.

Kürt kökenli öğrencileri taşlayın

İlhan Cihaner´in başkanlık yaptığı toplantılarda toplumsal kaosu amaçlayan eylemlerin talimatının verildiğini açıklıyor: Katıldığım birkaç ilk toplantıda ortamın gerdirilmesi gerektiği söylendi. Şunu söyleyeyim, İlhan Cihaner´in ´terör eylemleri artırılmalı´ dediğini ben duydum. Terör eylemi derken burada teröristlerin yapmış olduğu eylemlerden ziyade Erzincan Üniversitesi´nin yüzde 60 öğrencisi Kürt kökenli öğrencidir. Bir ülkücü grup da vardır orda. Alperen grubu da vardır üniversitede. 2 grup karşı karşıyadır. Ülkücü grubun temsilcisine, ´Siz gidin Baraka kafeyi basın. Kavga çıkartın.´ diyordu. Nitekim kafe basıldı. Alperen gençliğinin temsilcisine ´Siz de Kürt kökenli öğrencileri taşlayın.´ diyordu. Şehir içerisinde bir korku salınması, ortamın gerilmesi düşünülüyordu. Çünkü çok geniş kapsamlı planlanan şeyler vardı Erzincan´da. Bunlar anlattıklarım sadece en minimize olmuş hali. Ben birkaç defa bu tarz toplantıya katıldım. Nitekim Ersin üsteğmenin bilgisayarında aynı ifadeler dosya içerisinde var.

Neden Erzincan?

Erzincan´a gelen bütün bürokratlar bana göre (il emniyet müdürü hariç) özel olarak bu iş için gönderilmişti. MİT Bölge Müdürü, Alay Komutanı Recep Gençoğlu aynı konuda ittifak halindeydiler. İlhan Cihaner zaten işin hukuki boyutunu takip ediyordu. Saldıray Berk sık sık Başbakan´a hakaret edip zaten bu işin belki ana yönlendiricisi. Sessiz sakin bir yer olması, büyük illere uzak olması, kadroların kendi ellerinde olması planların deşifre olma ihtimalinin zayıf olması diğer nedenler. Ayrıca Erzincan´da en uç ülkücü gruplar, en uç Alevi vatandaşlarımızın grupları çok çabuk galeyana gelebilecek bir yapı var.

Hanefi Avcı, telefon açıp ´vazgeç´ dedi

Gizli tanık Efe, Erzincan eski Alay Komutanı Recep Gençoğlu´nun avukatının kendisini aradığını aktarıyor. Şunları söylüyor: Beni aradı. ´Bakın siz Recep Gençoğlu hakkında şöyle şöyle diyorsunuz ama sizin ortak bir tanıdığınız var.´ dedi. Telefonun ucunda Hanefi Avcı vardı. O zamanlar Recep Gençoğlu Eskişehir alay komutanı, Hanefi Avcı da Eskişehir il emniyet müdürü. 2003´ten beri tanışırız kendisiyle. Yanımda ilçe emniyet müdürü ve bir hakim arkadaşım daha vardı. Konuşmaya da şahit oldular. Bana Hanefi Avcı şunu söyledi: ´Savcı bey, ben Saldıray Berk´e de Recep Gençoğlu´na da kefilim. Burada büyük bir tuzak var. Madem ülkene faydalı bir insan olmak istiyorsun, gel beraber hareket edelim. Ben o dönemde kitap yazıyordum, bu olaylarla ilgili. Kitap yazdığımı da öğrenmiş. ´Ben de kitap yazıyorum. Gel ikisini birleştirelim. Senin bilgilerinle, benim bilgilerimi paylaşalım. Daha düzgün bir şey çıkartalım. Gel bu sevdadan vazgeç´ ifadelerini kullandı.

VİDEO GÖRÜNTÜLERİYLE ŞANTAJ

Gizli tanık Efe, Hanefi Avcı´nın kendisine bir de CD verdiğini anlatıyor. CD´yle ilgili detaylara girmek istemediğini söylüyor. Söz konusu CD´yle ilgili bir soruşturma açılabileceğini belirten Efe, O CD´de Adalet Bakanlığı´nda çok üst düzey bir bürokrat, CHP Erzincan il başkanı, özel kuvvetlerden 2 albay ve uluslararası uyuşturucu kaçakçısı olan kişi ile çekilmiş videolar vardı. Şu an söylemeyeceğim kim olduğunu ama ileride bir soruşturmada mutlaka çıkacaktır ortaya. O videoyu bana verdi. Kim olduğunu anladım. Daha sonra da yapmış olduğu birkaç icraata ´evet´ dedim. Hakikaten böyleymiş bu şahıs. Şu an bunu söylemek istemiyorum yani bunu bana kimse söyletemez. Ama şunu söyleyeyim, mutlaka bir gün birileri o CD´yi ortaya çıkartır. Ben çıkartmam da birileri, yargı mutlaka çıkaracaktır ortaya. Ben kendi gözlerimle gördüm o CD´yi. Böyle baskılar altında kaldım. şeklinde konuştu.

Cemaat operasyonunu İlhan Cihaner planladı

İlhan Cihaner, cemaat soruşturmasını sadece çevresindeki insanlardan değil, müfettişlerden dahi gizledi ve ´Böyle bir soruşturmam yok.´ dedi. Adalet Bakanlığı müfettişleri istediği halde, başmüfettişleri istediği halde ´Benim böyle bir soruşturmam yok.´ diye inkar etti. Çünkü hazırladığı hakikaten ciddi bir plan vardı. Bunun bir hiçbir şekilde bir adalet müfettişi eliyle veya bir özel yetkili başsavcılık eliyle heba olmasını istemiyordu. Bu planı 3. Ordu´ya kendisi sundu. Üç hedefi vardı İlhan Cihaner´in. Biri, Fethullah Gülen cemaatini Üsame bin Ladin örgütüyle aynı kefeye sokmak. Bu şekilde, bütün dünyada ve Türkiye´de bu cemaati çökertmek istiyordu. İkinci olarak Gülen´in cemaatinin iktidara destek verdiğini söyleyip, iktidarı da yıpratmak istiyordu. Üçüncü olarak da askeri vesayet veya Türkiye´de hakim olan statükonun kaybolmasını engellemek istiyordu.

Cihaner Başbakanı dinletip cd´leri CHP´ye verdi

Başbakan´ı bile hukuksuz olarak dinliyordu. AK Parti Trabzon il başkanıyla, Başbakan´ın konuşmasını çok iyi değerlendireceğini söylüyordu. Gayri resmi dinleme CD´lerini CHP´ye de verdi. Kendisi bana bizzat söyledi bunu. AK Parti Trabzon il başkanıyla, Başbakan arasındaki konuşma. Bunu çok iyi değerlendireceğini söylüyordu. Binali Yıldırım´la Volkswagen´in sahibi arasındaki konuşma. Yani böyle bunların çok iyi veriler olduğunu söylüyordu. CHP´ye de onları liste halinde verdi. Anamuhalefet partisine o CD´leri verdi. Kendisi de bana bizzat söyledi bunu.

Darbe toplantısından birisini kaydettim savcılığa verdim

İlhan Cihaner, usulsüz cemaat soruşturmalarıyla 12 Eylül benzeri bir ihtilali amaçladı. 2009´da 3. Ordu´da düzenlenen seminer de bu amaç doğrultusunda yapıldı. Cihaner bu süreçte en büyük desteği dönemin 3. Ordu Komutanı Saldıray Berk´ten gördü. Seminere katılan il alay komutanları daha sonra Şömine Kafe´de bir araya geldi. Yaklaşık 50-60 bir dakika kamera kaydı bende vardı. Ek ifademde Erzurum Başsavcılığı´na sundum. ( Zaman)

ÇİÇEK´İN ELBİSESİ YEŞİL MİYDİ BEYAZ MIYDI TARTIŞMASINDA SON SOKTA

Gizli tanık Efe´ye duruşmanın birinci gününde, Dursun Çiçek´in 3. Ordu´da albayların katıldığı toplantıda, ne renk elbise giydiği yönünde soru yöneltmişti. Çiçek´in, ´Beni net olarak hatırladığınızı söylüyorsunuz. Üzerimde ne renk elbise vardı?´ sorusuna, ´Üzerinizde yanlış hatırlamıyorsam yeşil renkli bir elbise vardı´ cevabını verdi. Çiçek de bunun üzerine, ´Sayın başkanım, ben denizciyim´ dedi. ´Efe´nin ´Pardon özür diliyorum, yeşil diyorum, diğerleri yeşildi, sizde beyaz vardı´ demesi üzerine Çiçek, ´Denizciler beyaz giymez ocak ayında, siyah giyer´ ifadesini kullandı. ( Zaman)

Bazı basın kuruluşlarının bu tereddüdü çarpıtma çabası dikkat çekti. Efe´nin tereddüdüne dikkat çeken bu medya kuruluşlarının Efe´nin diğer iddialarına hemen hiç yer vermemesi ise anlamlıydı. Hepsi son derece çarpıcı olan iddiaların araştırma ile doğrulanması mümkünken ve böylece de tanığın doğru ya da yalan söylediği net şekilde ortaya çıkabilecekken bu yola başvurulmayıp ´elbise rengini bile tutturamıyor´ türü garip habercilik anlayışı ile gizli tanığın peşinen yalancı ilan edilmesi ve diğer delillerin küçümsenmesi, kararlanması yaklaşımı, aslında Ergenekon ve Balyoz gibi davaların başından beri inatla sürdürülüyor. Ortaya çıkan cephane ve belge haberlerinin hepsine bir kulp bulan bu medyanın aksine mahkemeler soruşturmaları derinleştiriyor ve çarpıcı ayrıntıları ortaya çıkarıyor. Danıştay saldırısında kameraların karartıldığı işte bu şekilde ortaya çıkarıldı. Bu gibi açık delilleri görmek istemeyen bazı medya organları ise elbisenin rengindeki tereddüde sarılmış görünüyor. Kaldı ki, duruşmada elbise rengiyle ilgili başka diyalogların da yaşandığı ortaya çıktı.

Duruşmanın dün yaşanan ikinci bölümünde Gizli Tanık Efe, elbise rengi üzerine gelişen tartışmaya son verecek cevabı verdi. Duruşmanın ikinci günü Çiçek ve avukatları yine elbise rengi üzerine tanığa sorular yöneltti. Gizli tanık Efe şu cevabı verdi: İlk günde soruldu. Dursun Çiçek´in üzerendeki kıyafeti yeşil ya da beyaz olabilir dedim. 3. Ordudaki albaylar toplantısında masada 12-13 rütbeli vardı. Farklı farklı renkte resmi elbiseler giymişlerdi. Yeşil beyaz mavi gömlekliydiler. Bunlardan bazıları ceketli bazıları da gömlekliydi.

Efe bu açıklamasının üzerine sanık Çiçek´e Siz siyah elbisenin altında siyah gömlek mi giyiyorsunuz? Sorusu üzerine Çiçek, Hayır cevabını verdi.

Bunun üzerine Efe, Erzincan´daki semire katılan askerlerden bazılarının ceketlerini çıkardıklarını, Çiçek´in de muhtemelen bunlardan biri olduğunu ve üzerinde beyaz gömlek giymiş olabileceğini söyledi. Efe´nin bu açıklamaları karşısında Çiçek ve avukatları sesiz kaldı.

Bunu üzerine Efe, sanık Çiçek´e Teninizin rengi, elbisenizin renginden baskındır. Teninizi rengi oldukça esmer ve hatırlıyorum. dedi. Bu arada söz isteyen Çiçek´in kızı ve avukatı İrem Çiçek, Babam güneşte kaldığı için teni bronzlaştı. cevabı vermesi üzerine Efe, Cezaevinde plaj olduğunu bilmiyordum. karşılığını verdi.

Öte yandan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı´nın kılık kıyafet kanunu da gizli tanık Efe´yi doğruluyor. Buna göre denizciler, kış aylarında siyah takım elbisenin içine beyaz gömlek giyiyor. Yanda verdiğimiz fotoğraftan da açıkça görüleceği gibi Dursun Çiçek siyah renkli üniformasıyla bir törende görülüyor.

MAHKEME, ÖRGÜTÜN ERZİNCAN AYAĞININ PEŞİNDE

Islak imzalı ´İrtica ile Mücadele Eylem Planı´ davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 11 Nisan 2011 tarihindeki 17. duruşmada çok kritik bazı ara kararlar almıştı. Mahkeme, Gölcük Donanma Komutanlığı´nda yapılan aramada ele geçirilen belgeler arasında bu davayı ilgilendiren belge varsa acil olarak gönderilmesini istemişti. Islak İmzalı belgenin emir komuta zinciriyle hazırlandığını ispatlayan Tümamiral Alaattin Sevim´e ait ıslak imzalı bir belgenin Gölcük´teki belgeler arasından çıktığı iddia edilmişti. Mahkeme, Genelkurmay, MİT ve Emniyet´ten ıslak imzalı planın Erzincan´da faaliyete geçirilmesi iddiasıyla ilgili ellerinde herhangi bir belge ve bilgi olup olmadığının sorulmasına karar vermişti. O gün alınan bu ve diğer bir çok ara kararlara bakıldığında, mahkemenin, davanın eski Başsavcı İlhan Cihaner´in yargılandığı Erzincan Ergenekon davası ile bağlantısı üzerinde durduğu görülüyor. Gizli tanıkların dinlenmesi kararı da o gün alınmıştı. Mahkemenin şüphelerini doğrulayacak şekilde gizli tanığın verdiği ifadeler çok önemli. Gizli Tanık Efe´nin verdiği, araştırıldığı taktirde doğrulanabilecek somut iddialar üzerine mahkemenin gideceği, ara kararlar alarak soruşturmayı daha da derinleştireceği, Danıştay olayında karşılaşılan kamera skandalı benzeri sonuçların ortaya çıkabileceği söylenebilir.

CİHANER ÇOK DERİN BİRİSİ

Gizli tanığın verdiği bilgilerden, ıslak imzalı komplonun Erzincan´da uygulanmasında İlhan Cihaner´in başrolde olduğu anlaşılıyor. İlhan Cihaner´in ne kadar derin birisi olduğu, Yargıtay´ın onu Erzurum´daki mahkemenin yargılamasından kurtarmak için sergilediği yoğun gayret ve fotokopi skandalından da anlaşılmıştı. Diğer bir ilginç derin müdahale, Erzurum özel yetkili savcılarının teknik takibinde olduğunun Yargıtay binasından çekilen bir faksla Cihaner´e haber verilmesi ve dikkatli olmasının istenmesiydi. Cihaner´in derinliği bir kez de Denizli´den milletvekili adayı gösterilmesinde ortaya çıktı. CHP bile onun adaylığından umudunu kesmişken, YSK´da devreye giren ve Cihaner´in daha önce davalarına bakmış olan iki Yargıtay üyesi onu sürpriz şekilde CHP´den aday yapıverdi. Böylece her durumda devreye giren derin güçlerin onu korumaya, Ergenekon davasında mahkum olmasını engellemeye ve milletvekili olarak dokunulmazlık zırhına büründürmeye kararlı olduğu anlaşılıyor.

DENİZLİ´DE CEMAAT KIŞKIRTMASI

Son olarak söylenebilecek derin bir olay yine Denizli´de halen yaşanıyor. Denizli´de İsmailağa cemaatine karşı CHP kaynaklı bir kışkırtma faaliyeti başlatıldı. Erzincan bölgesinde terörize etmeyi evlerine silah yerleştirerek tehlikeli göstermeyi başaramadığı Fethullah ve İsmailağa cemaatlerine kafayı taktığı iddia edilen Cihaner´in Denizli´de de faaliyete geçtiğinden kuşkulanılıyor. Gizli Tanık Efe´nin verdiği bilgiler de Cihaner´in cemaat takıntısına dair iddiaları doğruluyor. Derin Cihaner´in rahat durmayacağına, Denizli bölgesinde de faaliyet yürütebileceğine dair kuşkularımızı 1 ay öncekihaberimizde belirtmiştik. ( http://www.kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=3228 ) Erzincan bölgesinde Cihaner ile CHP´nin ne kadar birlikte harekete ettiği, gizli tanıklarla kafe köşelerindeki ifade değiştirme ve ikna pazarlıklarını CHP´li milletvekillerinin yürüttüğü, görüntü ve ses kayıtlarından anlaşılmıştı. Bugünlerde Denizli´deki cemaat kışkırtmalarının yaşanmaya başlamasına da bu açıdan şaşmamak gerekir. Adeta ´Nerede Cihaner orada cemaat kışkırtması´ dedirtecek Denizli´deki bu gelişme dikkatle izlenmeli. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)

(25 Mayıs 2011, 10:55)

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

Cihaner: Hava sahası kapatılsın

Gizli tanık: Cihaner ´terör arttırılmalı´ diyordu

Islak İmza davasında kritik kararlar

Islak İmzalı ´AKP ve Gülen´i Bitirme Planı´ manşetlerimiz

Erzincan iddianamesinde arama yap

7´nci iddianamede (Islak İmza) arama yap

Cihaner nerede, cemaat kışkırtması orada

Cihaner nerede, cemaat kışkırtması orada

Cihaner için skandal YSK komplosu

CHP ve MHP´nin Ergenekon sanıklarını milletvekili yapma planı

İŞTE ADIM ADIM ERZİNCAN´DAKİ ISLAK KOMPLO: CEMAATLERİ SİLAHLANDIRMA OPERASYONU

Erzincan´da savcı Cihaner ve Jandarmanın ´ıslak imza´ operasyonları

Islak İmza davası Erzincan´ı destekledi

7. iddianame: Ergenekon hala faal

Cihaner´i Yargıtay´da kurtarma planı manşetlerimiz

Ses Kaydı: Cihaner ve diğer davalar Ankara´ya

Flaş!!! Cihaner dosyası Erzincan´da

Mahkeme: Cihaner´den soruşturmanın alınması doğru

CHP´nin Erzincan davasında tanıklara şok baskısı manşetlerimiz

ŞOK SES KAYDI!!! Erzincan komplosunda ´Gizli Tanık´ pazarlığı

Yargıda Kontrgerilla örgütlenmesi

Ergenekon, Balyoz ve benzer davaları engelleme girişimleri

Kontrgerilla Medyası

http://www.kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=3334    yazdır/print




Gizli tanık: Cihaner ´terör arttırılmalı´ diyordu

Altında Albay Dursun Çiçek´in ıslak imzası bulunan İrtica ile mücadele eylem planı belgesine ilişkin davada ifade veren gizli tanık Efe şok açıklamalar yaptı. 2009 yılında Erzincan´da Balyoz seminerinden daha büyük bir seminer yapıldığını dile getiren Efe, katıldığı bazı toplantılarda ortamın gerdirilmesi gerektiği yönünde konuşmalar yapıldığını da ileri sürdü: ´İlhan Cihaner´den ´Terör eylemleri artırılmalı´ şeklinde sözler duyuyordum.´ Hanefi Avcı´nın kendisini arayarak ifadesinden vazgeçmesini istediğini iddia eden Efe, Erzincan´daki darbe toplantısında Tümgeneral Mustafa Bakıcı´nın da bulunduğunu ilk defa duruşmada dile getirdi.

Gizli tanık: Cihaner ´terör arttırılmalı´ diyordu

Altında Albay Dursun Çiçek´in ıslak imzası bulunan İrtica ile mücadele eylem planı belgesine ilişkin davada ifade veren gizli tanık Efe şok açıklamalar yaptı. 2009 yılında Erzincan´da Balyoz seminerinden daha büyük bir seminer yapıldığını dile getiren Efe, katıldığı bazı toplantılarda ortamın gerdirilmesi gerektiği yönünde konuşmalar yapıldığını da ileri sürdü: ´İlhan Cihaner´den ´Terör eylemleri artırılmalı´ şeklinde sözler duyuyordum.´ Hanefi Avcı´nın kendisini arayarak ifadesinden vazgeçmesini istediğini iddia eden Efe, Erzincan´daki darbe toplantısında Tümgeneral Mustafa Bakıcı´nın da bulunduğunu ilk defa duruşmada dile getirdi.

Islak İmzalı komplo belgesi davasında 19. duruşma başladı. Gizli Tanık ´Efe´nin dün başlanan ifade verme işlemine bugün de devam ediliyor. İzleyiciler ile basın mensupları yine duruşma salonundan çıkarıldı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen ıslak imzalı İrtica ile mücadele eylem planı belgesine ilişkin davanın duruşmasına tutuklu sanıklardan Albay Dursun Çiçek, avukat Serdar Öztürk ve eski Aydınlık dergisi Genel Yayın Yönetmeni Deniz Yıldırım katıldı. İnterpol tarafından kırmızı bültenle aranan firari sanık Bedrettin Dalan ile tutuksuz sanıklar Ufuk Akkaya, Özel Yılmaz ve İlhami Ümit Handan ise duruşmaya katılmadı.

Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, dün yapılan oturumda gizli tanık Efe´nin sorgusunun yarım kaldığını hatırlatarak sorgu işlemine bugün devam edileceğini söyledi. Duruşmanın dünkü gibi yine kapalı olarak yapılacağını belirten Başkan Şengün, basın mensuplarının duruşma salonu dışına çıkmasını işaret etti. Duruşmaya izleyici katılmadığı gözlendi. Basın mensuplarının dışarı çıkmasının ardından tanık Efe´nin duruşma salonuna alınarak sorgusuna devam edildiği öğrenildi.

GİZLİ TANIKTAN ŞOK İFADE: CİHANER ´TERÖR EYLEMLERİ ATTIRILMALI´ DİYORDU

Islak imzalı belge davası olarak davada tanık olarak ifadesine başvurulan gizli tanık Efe, 2009 yılında Erzincan´da Balyoz seminerinden daha büyük bir seminer yapıldığını dile getirdi. Tanık Efe, Ergenekon soruşturması kapsamında yargılaması devam eden eski Başsavcı İlhan Cihaner´in de görevde olduğu dönem, sadece İsmailağa ve Gülen cemaatlerine yönelik soruşturmaları kendisinin bizzat yürüttüğü bilgisini verdi. Tanık Efe, kendisinin katıldığı bazı toplantılarda ortamın gerdirilmesi gerektiği yönünde konuşmalar yapıldığını da ileri sürdü. Efe, İlhan Cihaner´den ´Terör eylemleri artırılmalı.´ şeklinde sözler duyuyordum.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen İrtica ile mücadele eylem planı belgesine ilişkin davanın bugünkü duruşmasında gizli tanık Efe´nin ifadesine devam edildi. Tanık Efe´nin, kimliğinin deşifre edilmemesi ve basın mensuplarının salona alınmaması yolundaki talebi nedeniyle duruşmayı takip eden basın mensupları duruşma salonundan çıkarılarak ifade alma işlemine başlandı.

Daha detaylı bilgiler verdi

Soruşturma aşamasında Erzurum özel yetkili Cumhuriyet Savcılığında verdiği ifadesinin doğru olduğunu belirten gizli tanık Efe, bugünkü duruşmada da anlattıklarından farklı olarak biraz daha detaya girmek istediğini söyledi. Tanık Efe, ayrıntılara girebilmek için kendisi ile ilgili bazı bilgileri de vermek zorunda olduğunu ancak bu bilgilerin, kimliğini açık edecek nitelikte olmadığını söyledi.

Tanık Efe: Kadir Özbek´le yakınlığım var

Tanık Efe, İlhan Cihaner´in Kadir Özbek´le yakınlığı varsa benim ondan daha fazla Kadir Özbek´e yakınlığım vardır. Hem ailevi olarak hem de yakın köylerde oturmamız münasebetiyle hem başka münasebetlerden. diye konuştu. Adalet Bakanlığı tarafından tayininin Diyarbakır Çınar´a teklif edildiğini belirten tanık Efe, Ancak Kadir Özbek beni yanına çağırdı ve ´Seni İlhan´ın yanına gönderiyoruz. Orada İlhan abin sana sahip çıkar.´ dedi.

Yargıtay üyelerinin referansı sonucu İlhan Cihaner ile çok sık görüştüklerini belirten tanık Efe, Bu zaman zarfında yaklaşık 4, 5 ay sonra artık böyle etle kemik gibi olmuştuk İlhan Cihaner ile, bunu çok rahat ispatlayabilirim. Çünkü İlhan Cihaner il dışına gitmiş olduğu seminerlerde hiçbir hakim ve savcıyı tercih etmemiş hep benim arabamla gitmeyi tercih etmiştir. Aynı araçtaydık ve hep benim aracımla gitmeyi tercih etmiştir. diye konuştu.

Erzincan´a tayin edilen bürokratlar hep bir amaç için oraya tayin edilmiştir

Erzincan´a tayin edilen bütün üst düzey bürokratların bir amaç doğrultusunda oraya tayin edildiğini bizzat gördüğünü aktaran Efe, Ben o grubun içerisindeydim birçok şeye şahit oldum. Kayda aldım, almam gerekiyordu ve bunu da daha sonra gerekli makamlara vicdanımın sesini susturmak için vicdanımdan çıkan sesi susturmak için iletmek zorunda kaldım. Halbuki beni bekleyen bir kariyer vardı. İyi bir gelecek vardı. Çünkü o zamanlar Türkiye´de bana göre statüko hakimdi. Bunları elimin tersiyle iterek bazı şeyleri deşifre etmek zorunda kaldım. dedi.

BALYOZ´DAN DAHA BÜYÜK BİR SEMİNER YAPILMIŞTI

2009´un başında orada aslında Balyoz´dan daha büyük yapılan seminerin içeriğini bazı albaylardan öğrendiğini iddia eden Efe, O seminere katılmadım ama kendileri öyle bir seminer olduğunu kabul ediyorlar ama içeriğini kabul etmiyorlar. Nitekim Balyoz sanıkları da semineri kabul ediyor ama içeriğini kabul etmiyor. Ben onun içeriğini bizzat bu kurmay Albaylardan özel ortamlarda duydum ve onları da beyan ettim oradaki ifademde var. Hakeza jandarma istihbarata çalışan arkadaşlarla işte Şenol Bozkurt, Ersin Üsteğmen, ondan sonra Nedim Binbaşı bunlarla da sık sık ava giderdik biz. Edindiğim bilgilerin büyük bir kısmı bu sosyal ilişkimden dolayıdır. diye konuştu.

CİHANER, SADECE İSMAİLAĞA VE GÜLEN SORUŞTURMALARINI YÜRÜTTÜ

İlhan Cihaner´in, Erzincan Başsavcısı iken sadece 2 tane soruşturmayı bizzat kendisinin yürüttüğünü belirten tanık Efe, Onlardan biri İsmailağa cemaati soruşturması. Diğeri de Fethullah Gülen cemaati soruşturmasıdır. Bizzat kendisi yürütmüştür ve bunu da benden başka o dönemde kimse bilmiyordu. Sadece benimle paylaşmıştı. Bu zaman zarfında Türkiye´nin bütün adliyelerinde bütün illerinde bu cemaatlerle ilgili ne kadar bilgi, belge varsa ne kadar olay varsa hepsine ya resmi yazı ile ya da şifahi olarak oradaki hakim savcılarla olan ilişkisinden dolayı istemişti.

CİHANER VERDİĞİM İFADE SONRASI TUTUKLANDI

Nitekim ben ifade verdikten sonra İlhan Cihaner tutuklandı ve evinin bodrum katında bu dosya çıktı. Bu dosyanın ekleri de çıktı. Bu dosya içerisinde çıkan şeylerin hepsi beni doğruladı. Böyle onlarca dosyayı kendi bünyesinde istedi ki çok geniş kapsamlı bir dosya oluşturuyordu Ben bu zaman zarfında İlhan Cihaner´e sadece dinleyici pozisyonunda katıldım. Bana da bir gün mutlaka vazife vereceğini düşünüyordum. Kendisi bütün savcılardan arındırarak ki oradaki savcıların hiçbiri dosyanın numarasını dahi bilmiyordu. Arındırarak istihbarat şube müdürü, Alay komutanı, 3. Ordu Komutanı, MİT bölge müdürünün bilgisi dahilinde sık sık toplantı yapıyorlardı. bilgisini verdi.

JANDARMADAKİ ÖZEL ODADA YAPILAN TOPLANTILARDA OLAYIN CİDDİYETİNİ KAVRADIM

Jandarma istihbarat şubedeki özel odada yapılan birkaç tane toplantıya Cihaner ile katıldığını söyleyen Efe, olayın ciddiyetini o toplantılarda kavradığını belirtti. O toplantılara sivillerin de katıldığını belirten Efe, Askeri istihbarat, 3. Ordu´dan gelen istihbarat ve İlhan Cihaner başkanlığında yapılan toplantılardı bunlar. Burada o siviller kimlerdi? Alperen gençliğinin Erzincan bölgesinde kilit ismi olan Ali Osman Soy. İsmini hatırlamıyorum mesela sivil olarak mavi gözlü, şişman bir vatandaş vardı. Daha sonra bu şu an zannedersem Giresun´a kaçtı gitti. Erzincan´ı terk etti. Alperen gençliğinin Erzincan bölgesindeki sorumlusundan bahsediyorum bakın. Ülkücü gençliğinin temsilcilerinden vardı bir arkadaş. Birkaç tane işadamı vardı.

CİHANER, TERÖR EYLEMLERİ ARTTIRILMALI DEDİ

Tanık Efe, kendisinin katıldığı bazı toplantılarda ortamın gerdirilmesi gerektiği yönünde konuşmalar yapıldığını da ileri sürdü. Efe, İlhan Cihaner´den ´Terör eylemleri artırılmalı.´ şeklinde sözler duyuyordum. Terör eylemi derken burada teröristlerin yapmış olduğu eylemlerden ziyade Erzincan üniversitesinin yüzde 60 öğrencisi Kürt kökenli öğrencidir. O bölge Diyarbakır bölgesi Bingöl bölgesindeki öğrenciler hep o Erzincan Üniversitesi´ni tercih ederler. Bir ülkücü grup da vardır orda. Alperen grubu da vardır üniversitede. Başka da rijit grup yoktur. İki grup karşı karşıyadır. Eylemler derken mesela oradan ülkücü grubun temsilcisine diyordu ki siz gidin Baraka Kafe´yi basın. Orada kavga çıkartın nitekim Baraka Kafe basıldı. Orası yandı. Hem de 2 defa. Alperen gençliğinin temsilcisine siz de kendi arkadaşlarınızı sokaklara dökün. Kürt kökenli öğrencileri taşlasınlar. Bunlar teklif ediliyordu ve bunları kabul ediyorlardı. Terör eylemlerinin artırılması derken şehir içerisinde bir korku salınması, ortamın gerilmesi düşünülüyordu. Çünkü Erzincan´da çok geniş kapsamlı planlanan şeyler vardı. Bunlar anlattıklarım sadece en minimize olmuş hali. Ben birkaç defa bu tarz toplantıya katıldım. şeklinde konuştu. ( Cihan)

Hanefi Avcı, Saldıray Berk´e kefil olup ´Birlikte hareket edelim´ dedi

CİHAN - 24.05.2011 - 17:09 Islak imzalı belge davasında tanık olarak ifadesine başvurulan gizli tanık Efe, Fethullah Gülen ve etrafındaki 5 kişi hakkında yakalama emri çıkacaktı, İlhan Cihaner´in araştırmasına göre Fethullah Gülen cemaatinin Türkiye´de 12 milyon mensubu varmış. Yakalama emri çıkınca da o 12 milyon insanı sokağa dökmeyi hedefliyordu. Bu şekilde de 12 Eylül benzeri bir ihtilalin ortaya çıkmasını sağlayacaktı. iddiasında bulundu.İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen irtica ile mücadele eylem planı belgesine ilişkin davanın 19´uncu duruşmasında gizli tanık Efe, daha önce Erzincan Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı´na verdiği ifade kapsamında şahit olduğu konuları anlatmaya devam ediyor.

GÜLEN ÜZERİNDEN 12 EYLÜL BENZERİ İHTİLAL PLANLANIYORDU

Gizli tanık Efe Fethullah Gülen ve etrafındaki 5 kişi hakkında yakalama emri çıkacaktı, Erzincan Askeri Savcılığı tarafından. İlhan Cihaner´in araştırmasına göre Fethullah Gülen Cemaatinin Türkiye´de 12 milyon mensubu varmış. Yakalama emri çıkınca da o 12 milyon insanı sokağa dökmeyi hedefliyordu. Bu şekilde de 12 Eylül benzeri bir ihtilalin ortaya çıkmasını sağlayacaktı. Bunu yaparken İlhan Cihaner tabi tek başına hareket etmiyordu. En büyük desteği Saldıray Berk´ten alıyordu. Nitekim 2009´un başlarında 3. Ordu´da yapılan seminerin de içeriği direkt bununla ilgiliydi. Bütün hazırlıklar yapılmıştı. Bu seminere katılan 2 tane Başsavcı vardı. Biri İlhan Cihaner, diğerini söylemek istemiyorum. Başka bir ilin başsavcısıydı. İstanbul ve Ankara´dan gelen general seviyesinde birçok kişi katıldı. 17 veya 16 ilin alay komutanı bu seminere katıldı. Bu seminer yaklaşık 3-4 gün sürdü. İlhan Cihaner´in hazırlamış olduğu tabiri caizse yemek, onların önlerine, onayına sunulacaktı ki daha sonra okeylendi olay. iddiasını dile getirdi.

DURSUN ALBAY VE ORADAKİ ALBAYLAR BENİM BAĞLANTILARIMI BİLMİYOR

3. Ordu´da 2009 yılında yapılan darbe toplantısına katılan sivil kişilerin olduğunu tekrarlayan gizli tanık Efe, Benim onlarla da çok sıkı diyaloğum vardı. Onlardan aldığım bilgi, İlhan Cihaner´in hazırlamış olduğu soruşturmayı onların önüne sunması. Dursun Albay ve yanındaki birkaç albaydan almış olduğum bilgiler doğrultusunda ben burada hani şu an bir Balyoz soruşturması var, onunla ilgili bir şeyin planın devreye sokulduğuna bizzat kendim şahit oldum. Sivil olan kişilerden biri bana şunu söyledi katılan kişilerden biri. Kendisi Erzincan Avcılar Federasyonu Başkanı Yaşar Baş´tır. O toplantıya katılmıştır. Cemaatleri hiç sevmez. Bana şunu söyledi; dedi ki bu AK Parti Hükümetinin dedi 2011 seçimlerinden önce bitireceklerdi işini. Oradan aldığım bilgiler ve değişik kaynaklardan aldığım bilgilere göre bu seçim döneminden önce ortalığı kana bulamayı düşünüyorlardı. Ben bunu ta 2 sene önceki ifademde belirttim 2011 seçimlerinden önce 2009 yerel seçimlerinde de uygulanmak üzere; 2011 seçimlerine 1 ay kala ortalığı kana bulayacaklardı. Eğer iktidar hakikaten tek başına iktidara gelirse ortalığı kana bulayacakları o seminerde konuşuldu. Bunu ben 2 sene önceki ifademde söyledim. iddiasını tekrarladı.

Söz konusu toplantıya katılan askerlerden bazılarını teşhis edemediğini belirten gizli tanık, bu isimlerden bir kaçını basında takip ettiği haberlerden gördüğünü söyledi. Tanık Efe, bunlardan birinin geçen hafta kırsalda öldürülen 3 tane PKK´lı cesedi otopsiden kaçırdığı iddia edilen Tumgeneral Bakıcı olduğunu ifade etti. Gazete oradan bir tümgenerali gördüğünü belirten tanık Efe, Dedimki ilk defa görüyorum. Gazetede resmini görünce Mustafa Bakıcı Tümgeneral o da oradaydı. Fakat kendisini tanımadığım ve daha geçen hafta gördüğüm için şu anda da ilk defa söylüyorum. Orada ifademde yoktur. Mustafa Bakıcı da vardı. Sınırlar bölge komutanı olduğunu duydum. Daha yeni öğrendim. Bunun da kayda geçmesini istiyorum. dedi.

Olayı deşifre ettiğinin anlaşılması üzerine soruşturma yağmuruna tutulduğunu belirten tanık Efe, 21 ayrı soruşturma geçirdim. Cihaner, mesleğim nedeniyle Adalet Bakanlığı´na sorması gerektiği halde Özel yetkili olduğu için sorma lüzumu hissetmeden hakkımda soruşturmalar açtı. O soruşturma içeriğinde silah kaçakçılığı, tarihi eser kaçakçılığı, ondan sonra izinsiz kazı yapmak, efendim rüşvet almak, işte haksız kazanç sağlamak şu bu hesapların kabarık olması var. Cihaner beni usulsüz olarak soruşturdu. Şu an hakkımda yürüyen hiçbir soruşturma yoktur. Hiçbir mahkeme yoktur, kovuşturma yoktur. diye konuştu.

Bu aşamada Kadir Özbek tarafından Ankara´ya 2-3 kez çağrıldığını belirten Efe, Ali Ertosun´u da çağırdı. Bana ´Sen bizim gözümüzün nurusun. Bak sana güvendik, seni oraya yolladık. Sen İlhan abin ile beraber olmak zorundasın. Seni kandırmışlar. Sen oradaki onlara göre tezgahı ancak sen bozabilirsin.´ diye bana fikir verdi. Ancak ben vicdanımın sesini dinlediğimi söyledim. dedi.

BENİ PKK´YA ÖLDÜRTMEYE ÇALIŞTILAR

Bu görüşmelerin ardından PKK´nın 7 bin 200 kişilik dağ kadrosunun bulunduğu bir ilçeye tayininin çıkarıldığını belirten Efe, Beni oraya, ´Bu adamı yok etsinler.´ diye gönderdiler. Nitekim o da oldu, bir hakim arkadaşla beni zehirlediler. Temizlikçimin de kocasını öldürdüler. iddiasında bulundu.

Eski Erzincan Alay Komutanı Recep Gençoğlu´nun avukatının kendisini aradığını aktaran Efe Bana ´Biz sizi tanıyoruz. Siz işte milliyetçi bir insansınız, biz de milliyetçi insanız. Bakın siz Recep Gençoğlu hakkında şöyle şöyle diyorsunuz ama sizin ortak bir tanıdığınız var.´ dedi. Telefonun ucunda abartmıyorum Eskişehir İl Emniyet Müdürü Hanefi Avcı vardı. Bizim Hanefi Avcı´yla 2003´ten beri tanışırız kendisiyle. Bana telefonda Hanefi Avcı ´Saldıray Berk´e de Recep Gençoğlu´na da kefilim. Burada büyük bir tuzak var. Seni kullanmışlar, sen beyefendi bir insansın. Madem ülkene faydalı bir insan olmak istiyorsun. Gel beraber hareket edelim.´ dedi. O dönemde bu olaylarla ilgili kitap yazıyordum. Halen şu an o kitap bilgisayarımda var. Kitap yazdığımı da nasıl öğrenmiş bilmiyorum. Kendisinin de kitap yazdığını belirtip ´Gel sen yazmış olduğun kitapla ikisini birleştirelim senin bilgilerinle, benim bilgilerimi paylaşalım daha düzgün bir şey çıkartalım. Gel bu sevdadan vazgeç.´ şeklinde Hanefi Avcı bana böyle bir ithamda bulundu. dedi.

Avcı´nın kendisine CD verdiğini de aktaran Efe O CD´de şu an kim olduğunu söylemeyeceğim, Adalet Bakanlığı´nda çok üst düzey bir bürokratın CHP Erzincan il başkanı, özel kuvvetlerden 2 tane Albay ve uluslararası uyuşturucu kaçakçısı olan kişi ile çekilmiş videolarını, videosunu bana verdi, Hanefi Avcı. O videoyu bana verdi, ben kim olduğunu anladım. Daha sonrada yapmış olduğu birkaç icraata evet dedim ya hakikaten böyleymiş bu şahıs. Şuan bunu söylemek istemiyorum yani bunu bana kimse söyletemez ama şunu söyleyeyim, mutlaka bir gün o CD ortaya yani birileri çıkartır, ben çıkartmam da birileri yargı mutlaka çıkaracaktır ortaya, ama öyle bir CD kesinlikle var, ben kendi gözlerimle gördüm o CD´yi. Böyle baskılar altında kaldım. şeklinde konuştu.

CİHANER, BAŞBAKAN VE BAKANLARI HUKUKSUZ OLARAK DİNLİYORDU

Tanık Efe, üçüncü konuyu da Cihaner sadece çeşitli cemaatlerin liderlerini, üyelerini dinlemiyor aynı zamanda Başbakanı ve bakanları da hukuksuz, gayri resmi olarak dinliyordu. iddiasıyla dile getirdi. Gizli tanık Efe, Nitekim 32. Gün programına çıktığında da bunu kendisi ifade etti. Her ne kadar daha sonra tekzip etse de. hatırlatmasını yaptı. ( Cihan)

´CİHANER´İN İKTİDARA YÖNELİK EN BÜYÜK EYLEMİ´

Gizli tanık ´Efe´, Erzincan´da ABD şirketine ait dünyanın en büyük 2. veya 3. altın madeni olduğunu ifade ederek, bu madenin rezervinin, şirketin resmi olarak vermiş olduğu bilgilere göre 70 ton olduğunu, ancak kendisinin oraya getirdiği bilirkişilere göre 600 ton olduğunun belirlendiğini kaydetti

Gizli tanık ´Efe´, İlhan Cihaner´in, Çalık Grubunun almak istediği bu altın madeniyle çevreyi kirletip kirletmediğiyle ilgili soruşturma açılmasını istediğini belirterek, ´İlhan Cihaner´in bu şekilde, altın madeni dosyasını iktidarın üzerine yıkarak birkaç bakanı ve yine milyonlarca dolar yatırım yapan Çalık Grubunu yıpratmak istedi. Bu, resmi olarak, orada dosyalarda mevcuttur. Hepsi vardır. Bense doğru olarak bildiğim ne varsa onu kendimi de risk altına alarak size açıklıyorum. İktidara yönelik İlhan Cihaner´in bahsetmiş olduğum en büyük eylemi buydu´ şeklinde konuştu.

Gizli tanık ´Efe´, aynı zaman zarfında, 3. Ordu Askeri Savcılığının da talimatı ile 3 muvazzaf askerin, jandarma bölgesinde tutmuş oldukları evlere operasyonlar yapılması yönünde plan da hazırlandığını dile getirerek, şunları söyledi: ´İlhan Cihaner´in bizzat benim önümde hazırlamış olduğu planı anlatıyorum. Askeri şahısların evine, birkaç tane ruhsatsız silah ve aynı zamanda Sait Nursi´nin, Fethullah Gülen´in kitapları konulacaktı. Askeri savcılık, yapılan bir ihbar üzerine buraya operasyon yapacaktı. Bu şahısların evinde bu dokümanlarla beraber suçüstü yapılacaktı. Sonra etkin pişmanlıktan faydalandırılacaktı, yani onları kurtarma planları da vardı. Belki askeri cezaevinden girip arkadan çıkacaktı bilemiyorum, ama etkin pişmanlıktan faydalanacaktı, daha sonra da etkin pişmanlıktan sabit ikametgah sahibi de serbest kalacaktı.´

FETULLAH GÜLEN HAKKINDA YAKALAMA EMRİ ÇIKARILACAKTI

Söz konusu muvazzaf askerlerin, ifadelerinde, ´Bizi daha ilkokul çağlarından beri bu cemaat eline aldı. İşte F tipi yapılanma diyorlar yıllarca bizi yetiştirdi büyüttü zihnimizi yıkadı biz şu an çok pişmanız bizi askeri yapı içerisinde görevlendirdi biz örgütlendik´ demelerinin planlandığını belirten gizli tanık ´Efe´, böylece bu askerlerin görevlerinin bitmiş olacağını kaydetti. ( AA)

CİHANER´İN HEDEFİ, GÜLEN CEMAATİNİ EL KAİDE İLE AYNI KEFEYE SOKMAKTI

Ergenekon´un ne olduğunu bilmediğini belirten tanık Efe, Ha duyuyoruz ama Erzincan´da böyle bir şey var mı, yok mu bilmiyorum. Fakat ben şunu gördüm. Ben sadece uygulamasını eylemleri anlatacağım. Bunun Ergenekon´la bağlantısı var mı yok mu onu bilemem o sizin takdiriniz. İlhan Cihaner´in eylemlerini, oradaki komutanların eylemlerinden bahsetmek istiyorum ben size. İlhan Cihaner ile oturmalarımızda sık sık beni kendisi adliyeye davet eder odasında özel görüşmeler yapardık biz. İlhan Cihaner bana sık sık şunu söylerdi. Türkiye´nin en büyük tehlikesi Fethullah Gülen´dir. ´Bu da Usame Bin Ladin olmayı hak etmiştir´ şeklinde kendisinden birçok defa beyanlar duydum. İlhan Cihaner´in 3 tane hedefi vardı. Biri, Fethullah Gülen cemaatini Usame Bin Ladin örgütüyle aynı kefeye sokmak istiyordu. Tek derdi buydu. İkinci olarak Fethullah Gülen cemaatinin iktidara destek verdiğini de biliyordu, iktidarı da yozlaştırmak istiyordu ve yıpratmak istiyordu. dedi.

Bu konuda Çihaner´in, kendisine de kullanmaya çalıştığını belirten tanık Efe, Üçüncü olarak da bunların oluşabilmesi için Türkiye´nin artık değişim sürecinde olduğunu yani bir şekilde demokrasi beklendiğini, demokrasi özlemi olduğunu söyledi. Askeri statüko veya Türkiye´de hakim olan statükonun kaybolmak üzere olduğunu, nitekim büyük oranda da kaybolduğunu belirten Cihaner, bunu engellemek için de sürekli 12 Eylül öncesi bir ortama ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi. Bunun için de terör olayları minimize edildi. Mesela Kemah´ta 9 tane şehit verdiğimiz olayla bunun direkt doğrudan bağlantıları vardır. İlhan Cihaner bu 3 hedefini yerine getirmek için çeşitli planlar yaptı. Benim de olduğum, istihbaratçıların da olduğu ortamda sürekli güvendiği biraz önce bahsettiğim güvendiği MİT bölge müdürünü, alay komutanını, istihbarat şube müdürünü görevlendirdi. Beni de birkaç konuda görevlendirdi. iddiasında bulundu.

AK PARTİ İL BAŞKANLARINI FİŞLEMEM İSTENDİ

Cihaner´in, kendisinden AK Parti´ye yakın AK Parti´nin direkt atadığı veya cemaate mensup olan il başkanlarını fişlemesini istediğini belirten Efe, Bu konuda benden bilgi istedi. Orada devlet hastanesi vardır. Devlet hastanesi baştabibi ile ilgili özellikle benden böyle ihalelerde fesat karıştırmış mı tarzından bilgiler getirmemi istedi. Benden bu il başkanlarını fişlememi istedi. Ben bunu yapmadım. Aksine sağlık bakanlığına, il sağlık müdürü Mesut Beye gittim ve dedim ki İlhan Cihaner´in sizinle ilgili böyle böyle fikirleri var. Eğer bir suça karışmışsanız zaten adalet yerini bulacaktır fakat bir suç işlemediğinizi düşünüyorsanız sizlerle ilgili çok ciddi planlar var diye kendilerine söyledim. Bunları İl sağlık müdürüne, ÇEV çevre ve orman il müdürüne, Spor il müdürüne, Levent beye söyledim. Dedim bakın İlhan Cihaner sizin telefonunuzu harici olarak önleyici dinleme adı altında veya PKK ve DHKP-C örgütünü dinliyorum adı altında dinliyor haberiniz olsun dedim. Ve amacı da şudur dedim kendilerine. Aslında bunların ifadesi alınsaydı özellikle savcılık tarafından bunlar tam olarak ortaya çıkacaktı. Zannedersem ifadeleri alınmadı zaman darlığından da olabilir niçin alındığını bilmiyorum. Bunlar alınmadı zannedersem. İlhan Cihaner bana böyle bir görev verdi ben bunu yapmadım. dedi.

ERZİNCAN´DAKİ ALTIN MADENİ REZERVİ

Efe, Cihaner´in verdiği ikinci görev hakkında da bilgi verdi. Efe Vermiş olduğu 2. görev de ki bence bu işte şu anda siyasi iktidarı ilgilendiriyor. Erzincan´da Dünya´nın en büyük 2. veya 3. büyük altın madeni var. Amerikan şirketlerine ait. Rezervi onların resmi olarak vermiş olduğu bilgilere göre 70 ton fakat benim oraya getirmiş olduğum bilirkişilere göre ki hepsi profesördür 600 ton. Bu Türkiye´nin bütün iç ve dış borçlarını kapatacak seviyede bir rakamı ifade ediyor. İlhan Cihaner benim görevli olduğum bölgede bu altın madeniyle ilgili soruşturma açmamı istedi. Ben de onun vermiş olduğu talimatlar doğrultusunda soruşturma açtım. Çevreyi kirletiyor mu kirletmiyor mu diye. Çünkü İlhan Cihaner o altın madenini iktidara yakın Çalık grubunun alacağını öğrenmişti. Bunu da benimle paylaştı. Bu altın madenini ´Çalık grubu alacak, pazarlıklar sürüyor, biz bunun hakkında soruşturma açalım.´ dedi. Direkt o dosyayla ilgilenmeye başladı. Bana sürekli talimatlar vererek yönlendirmek istedi. Mesela sık sık da beni en çok o dönemden sonra daha da samimileştik çünkü artık kendisi, kendisine daha fazla faydalı olacağımı düşünüyordu. Çünkü iktidara bu şekilde büyük bir maddi darbe vurmayı düşünüyordu. iddialarına yer verdi.

BİLİRKİŞİLERİ DE KENDİSİ BELİRLİYORDU

Cihaner´in bazı bakanların işte rüşvet aldığı şeklinde duyumları olduğunu belirten tanık Efe, Bu konuyla ilgili dinlemeler yapıyordu. Bunları da bu soruşturma kapsamında ispat edip iktidarı yozlaştırmak istiyordu. Benle bu dosyanın hangi usulle yürütüleceği hususunda fikir teatisinde bulundu. Bana ´Sen jandarmaya orada bir soruşturma yaptır. Talimat yaz onlar gitsinler, çevreye falan baksınlar. Bilirkişi aşamasında beraber oturur hangi bilirkişileri oraya göndereceğimizi konuşuruz.´ demişti. Ben gerekli şeyleri yaptım. Jandarmaya talimatı verdim o dosya içerisinde mevcuttur. Daha sonra onlar gittiler incelemelerini yaptılar. Sonrasında iş bilirkişi aşamasına geldi. Biliyorsunuz yani bilirkişinin vermiş olduğu rapor belki hakim, savcıyı bağlamaz ama soruşturmayı yüzde 90 etkiler. İlhan Cihaner bana bilirkişileri kendisinin tayin edeceğini söyledi. Ben de buna ilk etapta uygun olmayacağını kibar bir dille anlattım. Yani burada sonuç itibariyle bir maden hususunda bilirkişi incelemesi yapılacak ise bu konuda uzman kişiler vardır iddiasında bulundu.

CİHANER, FATİH HİLMİOĞLU´NU ARADI

İlhan Cihaner´in İnönü Üniversitesi Rektörü Fatih Hilmioğlu´nu aradığını belirten tanık Efe, O zamanlar daha içeri girmemişti. İnönü Üniversitesi´nin Rektörü tam konuşma içeriğini bilemiyorum ama kendisine böyle böyle bir soruşturma olduğunu, bu konuda uzman 1, 2 tane hocaya ihtiyaç olduğunu kendisine söyledi. Karşı tarafın ne cevap verdiğini bilmiyorum. Fakat bu konuşmanın Fatih Hilmioğlu´nu tanıdığını hatta güvenmiş olduğunu ben öğrenmiş oldum. Sonrasında ben tabi soruşturmanın başında olduğum için adalet müfettişleri tarafından mutlaka bunun tenkit edileceğini, mutlaka soruşturulacağını düşündüm ve kendim bizzat İstanbul Teknik Üniversitesi´ne müzekkere yazarak hocaları davet ettim. Onlar bilirkişi olarak geldiler. Üç gün kaldılar raporlarını düzenlediler. dedi. ( Cihan)

GİZLİ TANIK EFE´NİN ÇAPRAZ SORGUSUNA GEÇİLDİ

Kamuoyunda ´AK Parti ve Gülen´i bitirme planı´ olarak bilinen belgeyle ilgili açılan tanık olarak ifadesine başvurulan gizli tanık Efe, Devrimci Karargah soruşturması kapsamında tutuklanan eski emniyet müdürü Hanefi Avcı´nın, kendisine bir kaset verdiğini, içerisinde çok farklı şeyler olduğunu söyledi.İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen davanın 19. duruşmasında gizli tanık Efe, savunmasını tamamladı ve sanıklar ile avukatlar tarafından sorulan soruları cevaplamaya başladı. Tanık Efe´nin ifadesini tamamlamasının ardından Mahkeme başkanı Köksal Şengün tanığa anlattıklarıyla ilgili olarak bazı sorular yöneltti.

Mahkeme Başkanı: Bir de video gönderildiğini söylüyorsunuz size. Şu anda veremem onu size diyorsunuz. Hanefi Avcı tarafından size.

Gizli Tanık Efe: Şimdi hayır hayır öyle şöyle.

Mahkeme Başkanı: Niçin, sizin ne özelliğiniz var ki Hanefi Avcı size video verdi?

Gizli Tanık Efe: Şeyde var yani daha sonra ben onu Erzurum. Hangi videodan bahsediyorsunuz siz?

Mahkeme Başkanı: Bilmiyorum video gönderdi bana dediniz.

Gizli Tanık Efe: Bu eğlence, eğlence anında çekilmiş.

Mahkeme Başkanı: ´Hanefi Avcı bana bir video gönderdi çok değişik şeyler var içerisinde.´ şeklinde bir ifadeniz var. Açıklar mısınız?

Gizli Tanık Efe: Ben onu, onu kendisine iade ettim fakat onun bir gün çıkacağını düşünüyorum.

Mahkeme Başkanı: İade ettiğiniz için mi söylediniz, söylemediniz öyle bir şey.

Gizli Tanık Efe: Nasıl?

Mahkeme Başkanı: Şimdi söylüyorsunuz. Deminki ifadenizde öyle bir şey söylemediniz.

Gizli Tanık Efe: O an yapılan bu işlem bir kayıt işlemi olduğu için hukuka aykırı olarak alınmış bir kayıttır. Ben bunu yapmadığım için onun eline ne şekilde geçtiğini bilmiyorum. Bunu, hukuk kisvesine büründürmek de uygun olmayacağı için hiç değerlendirmeye almadım. Bunu herhangi bir hakime, savcıya da vermedim. Yani daha sonraki şeylerde yine kendisine iade ettim.

Mahkeme Başkanı: Size niye verdi bunu yani nedir?

Gizli Tanık Efe: Adalet Bakanlığında yüksek bir bürokratın İlhan Cihaner´e yardımcı olduğunu öğrenmiştim. Bir şekilde öğrendim. Bunun kim olduğunu kendisine soralım. Bu Hanefi Avcı çok iyi bir emniyetçidir. Bir hafta sonra kendisi bana bu videoyu verdi.

Mahkeme Başkanı: Aranızda ne gibi bir ilişki var Hanefi Avcı ile nedir?

Gizli Tanık Efe: Evet Hanefi Avcı ile şöyle Hanefi Avcı Edirne´de iken kendisiyle biz telefonlaşırdık. Ben kura çektim kendisi bana tebrik mesajı gönderdi. Ondan sonra 2003´te tanıştık kendisiyle bir emniyet genel müdür yardımcısı vasıtasıyla tanıştık hemşerim olan. Ondan sonra diyaloglarımız devam etti. Ben Hanefi Avcı´nın niçin taraf demeyeyim de yani daha sonra neden bu işlere karıştığını bilmiyorum fakat kendisinin yayınlanan kitabında Erzincan´da 10, 15 kişiyi bu davalarla ilgili aradığını zaten itiraf ediyor. Yani sadece onlardan birinin ben olduğumu söyledim. Erol Halkalı´nın telefonundan aradı Eskişehir alay komutanının avukatı ve benimle görüştü bu şekilde.

Mahkeme Başkanı: O video elinizdeydi iade ettim onu diyorsunuz öyle mi?

Gizli Tanık Efe: Evet iade ettim.

Öte yandan, tutuklu sanık Dursun Çiçek, tanığın kendisi hakkında Dursun Çiçek ve İlhan Cihaner, 14-15 kişilik üst düzey askeri personel ile birlikte Erzincan Orduevinde kahvaltıya katılmışlardı. şeklinde ifadesi olduğunu hatırlattı. Çiçek, Efe´nin elbiselerin renkleri konusundaki beyanlarında yanlışlık olduğunu söyledi. ( Cihan)

Duruşma 26 Mayıs´a ertelendi

Gizli tanık Efe´nin sorgu ve beyanı tamamlandı. Mahkeme Heyeti, Tanık Koruma Kanunu´na gereğince gizli tanık Efe´ye bir yıl yakın koruma şeklinde fiziki koruma sağlanmasına karar verdi. Duruşma 26 Mayıs Perşembe saat 09.30´a ertelendi.

MİT´ten gelen yazı

Bu arada Mahkeme Başkanı Köksal Şengün Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı´ndan 13. Ağır Ceza Mahkemesine gelen yazıyı okudu. Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı´ndan gelen yazıda, İrtica İle Mücadele Eylem Planı ile bu planın Erzincan ilinde faaliyete geçirilmesi iddiası ve ilgili yazıda belirtilen tarihlerde Dursun Çiçek´in Erzincan´a gidişi hakkında teşkilatımıza intikal etmiş herhangi bir bilgiye rastlanılmamıştır ifadelerine yer verildi. ( DHA)

DURSUN ÇİÇEK´İN ELBİSE RENGİ TARTIŞMASI

25 Mart 2011 - Duruşmada Albay Dursun Çiçek ile gizli tanık Efe arasında üniforma rengi tartışmasının yaşandığı bildirildi. Ak Parti Gaziantep milletvekili adayı Şamil Tayyar´ın, ?Sayın Başbakanımız´ı değişik şahıslarla yaptığı telefon konuşmalarının tamamı İlhan Cihaner´in elindedir. Cihaner bu sürecin kara kutusudur? iddiasını, CHP Denizli milletvekili adayı İlhan Cihaner yalanladı. Cihaner Hürriyet´e, ?Eğer benim Başbakan´ı dinletmem gibi birşey olsaydı darağacına çekmişlerdi? dedi. Cihaner, şöyle devam etti:

Şamil Tayyar´ın hezeyanları

?Şamil Tayyar´ın sözlerine ancak hezeyan denilebilir. Çünkü benim Başsavcılığım dönemimde yaptığım tüm işlemler adli işlemlerdir. Yazdığım nokta bile adalet müfettişlerince denetlendi. Hepsi hukuka uygundur. İsmailağa Cemaati soruşturması sırasında da kimlerin dinlendiği dosyada vardır. Hepsi orada duruyor. Yaptığım her işlem ortadadır. Başbakanların soruşturma yöntemi bellidir. Yasal prosedür vardır. Dinlemenin nasıl yapılacağı da bellidir. Ben hukuk adamıyım. Olacak şey mi? TİB´e sorsunlar, o zaman Başbakan´ı dinleyip dinlemediğimi. Karalamaya, iftiraya siyaseten güçleri yetmedi. Gaziantep´ten karalama yapmak için ithal birini getirmişler. Avukatımla, hem cezai hem de hukuki yönden gereğini yapacağız. Ben Kara Kutu falan da değilim. Yaptığım herşey açıktır. Asıl Kara Kutu beni takip edenlerdir. Komplolar kurup, telefonlarımı dinleyenlerdir.?

ELBİSENİN RENGİ TARTIŞMASI

Gizli tanık ?Efe?, sanık Çiçek´in, ?Beni net olarak hatırladığınızı söylüyorsunuz. Üzerimde ne renk elbise vardı?? sorusuna, ?Üzerinizde yanlış hatırlamıyorsam yeşil renkli bir elbise vardı? yanıtını verdi. Çiçek de bunun üzerine, ?Sayın başkanım, ben denizciyim? dedi. Gizli tanık ?Efe?nin, ?Pardon özür diliyorum, yeşil diyorum, diğerleri yeşildi, sizde beyaz vardı? demesi üzerine Çiçek, ?Denizciler beyaz giymez ocak ayında, siyah giyer? ifadesini kullandı. Gizli tanık ?Efe? de ?Ben bilemem. Ben de sık sık kıyafet değiştiriyorum? diye konuştu. Sanık Dursun Çiçek´in, ?Çok net hatırlıyorsunuz, siyahla beyaz birbirine çok yakın renkler? demesi üzerine araya giren Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, ?Karşılıklı konuşmak yok? diyerek tartışmanın bitirilmesini istedi.

İREM ÇİÇEK: GİZLİ TANIK SÖZLERİYLE ÇELİŞKİYE DÜŞTÜ

Bu arada Dursun Çiçek´in kızı ve avukatı olan İrem Çiçek´ten mahkemede yaşanan tartışma sonrası bir açıklama yaptı. Gizli tanık Efe´nin tüm sözlerinde çelişkiye düştüğünü iddia eden Dursun Çiçek´in avukatı, kızı İrem Çiçek, Efe hakkında 17 ayrı suçtan soruşturma açıldığını söyledi.

CİHANER BAŞBAKAN´I DİNLETTİ

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesindeki salonda önceki gün görülen duruşmada, gizli tanık Efe duruşmada İlhan Cihaner´in yasadışı dinleme yaptırdığını da iddia ederek,?Cihaner, sadece çeşitli cemaatlerin liderleri dışında aynı zamanda Başbakanı ve bakanları da hukuksuz, gayri resmi olarak dinliyordu? diyen gizli tanık ?Efe?, ?Nitekim 32. Gün programına çıktığında da bunu kendisi ifade etti. Her ne kadar daha sonra tekzip etse de? şeklinde konuştu.

BANA ´BAŞINA BELA ALIRSIN´ DEDİ

Sanık avukatının, kendisinin hayati tehlikesi bulunmadığını söylediğini hatırlatan gizli tanık ?Efe?, daha önce arabasının kurşunlandığını ve çalıştığı bölgedeki korucu başı ve korucuların kendisini öldürmeye çalıştıklarına ilişkin davanın da mahkumiyetle sonuçlandığını söyledi.

Erzincan köylerinde silah dağıtıldığı iddialarını Cihaner´e ilettim, ´başına bela alırsın´ dedi ilgilenmedi

Görevi sırasında Ortatepe köyünden birkaç vatandaşın, yakın köylerde mühimmat dağıtıldığını söylemeleri üzerine, bunu İlhan Cihaner´e ilettiğini, Cihaner´in de ?Başına bela alırsın, bunlar geçmişte kalmış, gitmiş şeyler? diyerek işlem yapmasını engellediğini iddia eden gizli tanık ?Efe?, daha sonra bu konuda yapılan soruşturmada uzun namlulu silahlar ve roketatarlar bulunduğunu savundu.

´Arabama ve evime mühimmat bırakmaya beni suçlu göstermeye çalıştılar´

Gizli tanık ?Efe?, duruşmada şu beyanlarda bulundu: ?Şimdi ben bu olayları deşifre ettikten sonra beni kamuoyu nezdinde suçlu göstermek için benzer bir eylemi üzerimde denemeye çalıştılar. Arabama ve evime mühimmat koyacaklardı. Ben bunu bilmiyordum. Emniyet mensupları gelip bana, ´Sizin evinize baskın yapılacak, Cihaner gerekli talimatları vermek üzere, lütfen Erzincan´ı terk edin´ dedi. Ben de rapor aldım ve Erzincan´ı terk ettim. Meğer o dönemde Cihaner, Jandarma Genel Komutanlığına, Alay Komutanlığına resmi yazılar yazıyor ve arabama, evime koymak üzere mühimmatlar istiyor. Bunu da İl Emniyet Müdürü Süleyman Bey deşifre etti. Bunun da bilinmesini istiyorum. Eğer ben orada olsaydım -ki Adalet Bakanlığından resmi yazıyla izin bile istemiş- orada suç üstü yapacaktı ve ben kamuoyu nezdinde, bütün dünya nezdinde çok kötü duruma düşecektim.? ( Hürriyet)

CİHANER İDDİALARI YALANLADI, GİZLİ TANIK VE MAHKEMELERE HAKARET YAĞDIRDI: HASTALIKLI RUH HALİNE BÜRÜNMÜŞLER

CHP Denizli 2. sıra kontenjan milletvekili adayı olan Ergenekon davası sanıklarından İlhan Cihaner, Erzincan Başsavcılığı yaptığı dönemde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan´ı kanunsuz yollarla dinlettiği iddialarına cevap verdi. Seçim irtibat bürosunda düzenlediği basın toplantısında, dinletme iddialarını İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde gündeme getiren gizli tanık Efe ve AK Parti Gaziantep milletvekili adayı Şamil Tayyar´ın açıklamalarının hezeyan olduğunu savundu. Bu iddiaların daha önceden gündeme getirildiğini söyleyen Cihaner, mahkeme sürecinde açıklama yapan kişilerin maşa ya da hasta olduğunu iddia etti. Bu iddialara inanan ve karar veren mahkemeyi ise, Hastalıklı ruh haline bürünmüşler. diyerek suçladı.Hakkındaki iddiaların tamamının Adalet müfettişleri tarafından incelendiğini belirten Cihaner, Bunun tekrar tekrar gündeme getirilmesi, ancak seçimdeki bir paniğin göstergesi olabilir. Üstelik İstanbul´daki bir gizli tanıkla Denizli´de bulunan bir gazetecinin yaklaşık aynı cümlelerle ve aynı saatlerde farklı farklı illerde aynı şeyi söylemesi de çok enteresan. Şamil Tayyar gibi bu konuyu incelemiş birinin, ´69 kişi tutuklandı, 16 ilde yapıldı´ gibi tamamen iftira içeren açıklamalar yapması, ancak hezeyan olarak değerlendirebilir. Buradaki hezeyanlar yetmedi, bir de ithal hezeyan getirdi bu arkadaşlar, çünkü daha önceden hiç ilgim olmayan Kafes eylem planının sanığı olduğum iddia edilmişti. İnternetten bunun iddianamesini görebilirsiniz, benim ismim yok. Başbakan´ı dinlemek gibi artık hezeyanı, iftira kavramını bile aşan suçlanmalarla karşı karşıya kalıyoruz. Başbakan´ın soruşturulması hakkı, telefon dinlenmesi gibi koruma tedbirlerine başvurulması farklı bir prosedüre tâbidir. Yasaya göre bu prosedür işletilmeden bazı tedbirlere başvurulamaz. Hukukçuyum, şimdiye kadar hukuk dışı bir şey yapmadım, yapmam. şeklinde konuştu.

MHP´deki kaset skandallarına da atıfta bulunan Cihaner, İftirayı manşetlere çeken arkadaşlarımızın, bu tarz hezeyan ve muhayyel dinlemeler yerine, bir siyasi partinin yönetim kadrosunu hukuk dışı bir şekilde devre dışı bırakan, aradan bir müddet geçtikten sonra aynı şeyi bu sefer seçim atmosferinde yapan gerçek kayıtların peşine düşmelerini, onları eleştirmelerini isterdim. dedi. Cihaner, Şamil Tayyar hakkında da kanuni yollara başvuracağını söyledi.

Kendisinin telefonunun aylarca dinlendiğini öne süren Cihaner, gizli tanık Efe ile ilgili ise, Samimi olduğum kişiyle herhalde bir iki kez konuşmalarımızın kaydedilmiş olması lazım. Bahsedilen kişiyle görev gereği nezaketen birkaç kez biraraya gelme dışında samimiyet olmamıştır. Aradaki hiyerarşi gereği samimiyet oluşmaz. Gazetelerin söylediğine göre bu adam cumhuriyet savcısı. Eğer öyleyse bu dediği iki yıl olmuş. Cumhuriyet savcılarının, bildiği eylemleri yasa gereği hemen soruşturması gerekir. diye konuştu.

´BİRTAKIM KONUŞMA KAYITLARIMIN SIRADA BEKLETİLDİĞİ SÖYLENİYOR´

İlhan Cihaner, 3. Ordu´da 2009 yılında seminer adı altında yapılan darbe toplantısıyla ilgili iddialar hakkında ise şu açıklamalarda bulundu: O seminerlere dair bir şey bilmiyorum ama o suçlananların avukatları çok detaylı bilgiler sundu, hattâ ses ve görüntü kayıtlarını verdiler. Benim de kulağıma geliyor, birtakım konuşma kayıtlarımın sırada bekletildiği söyleniyor. Çok önemli değil. Birilerinin bedel ödemesi gerekir. Herkesin bunun üzerine gitmesi gerekir, çünkü tehdidin ve şantajın kimleri teslim aldığını bilemeyiz. Dedikodu olarak geliyor, bazı kararları veren kritik noktalardaki görevlilerin bu tehditlere ve şantajlara boyun eğerek karar verdikleri. Başbakan´ın da böyle bir şantaja, tehdide maruz kalmadığını ben nereden bileyim?

Gizli tanık Efe açıklamalarıyla ilgili başka bir soruya karşılık da şunları kaydetti: O süreçte rol alan birçok unsurun ve kişinin, maşa ya da hasta olduğunu düşünüyorum. Acaba hangisi daha vahim diye de sormak istiyorum. Böyle bir kurgunun içinde rol alındığı için belli bir kararları vermek mi, belli davranışlarda bulunmak mı daha tehlikeli, yoksa bu sahiden akıl dışı, mantık dışı iddialara samimi olarak inanmak mı? Anlaşılıyor ki inananlar, hatta inandıkları için karar verenler var. Sanki ikincisi daha tehlikeli gibi geliyor. Demek ki mantıklarını, hukuk bilgilerini, vicdanlarını bir tarafa bırakmışlar, hastalıklı ruh haline bürünmüşler. ( Cihan)

CİHANER´İN AVUKATI KAZAN´DAN YALANLAMA

27 Mayıs 2011 - Eski Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı ve CHP Denizli Milletvekili adayı İlhan Cihaner´in avukatı Turgut Kazan, İrtica ile Mücadele Eylem Planı davasında dinlenen gizli tanık Efenin iddialarını tümünün gerçeğe aykırı ve iftira olduğunu öne sürdü. Turgut Kazan yaptığı yazılı açıklamada, 23 ve 24 Mayıs´ta özel yetkili İstanbul Ağır Ceza Mahkemesinin, daha önce kitaplara, gazete haberlerine konu olmuş, bazı gazeteciler aleyhine açık kimliğiyle dava açmış ve gizliliği kalmamış bir tanığı, sanıklar ve avukatları önünde açık olarak dinlendiğini kaydetti. Gazeteciler ve dinleyicilerin dışarıya çıkarılarak duruşmanın kapalıya dönüştürüldüğünü belirten Kazan, Davada sanık olmayan, dolayısıyla dinlemede hazır bulunup soru sorma hakkını kullanamayan müvekkilimle başka insanları uydurma iddialarla suçlama imkanı verildi. Sonra da, bugüne kadar görülmemiş bir süratle, ilk günkü kayıtlar hemen çözülüp basına servis edildi. İzlenen bu yol yalnız hukuka değil, yasaya da aykırıdır ifadelerini kullandı. Cihaner hakkındaki yargılama sürecine ilişkin bilgi veren Kazan, özel yetkili mahkeme tarafından yapılan işin, hukuka, yasaya ve yerleşik yargı uygulamasına aykırı olduğunu iddia etti. ( AA)

(24 Mayıs 2011), son güncel.: (27 Mayıs 2011)

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

Islak İmza davasında kritik kararlar

Islak İmzalı ´AKP ve Gülen´i Bitirme Planı´ manşetlerimiz

Erzincan iddianamesinde arama yap

7´nci iddianamede (Islak İmza) arama yap

İŞTE ADIM ADIM ERZİNCAN´DAKİ ISLAK KOMPLO

Erzincan´da savcı Cihaner ve Jandarmanın ´ıslak imza´ operasyonları

Islak İmza davası Erzincan´ı destekledi

7. iddianame: Ergenekon hala faal

Cihaner´i Yargıtay´da kurtarma planı manşetlerimiz

Ses Kaydı: Cihaner ve diğer davalar Ankara´ya

Flaş!!! Cihaner dosyası Erzincan´da

Mahkeme: Cihaner´den soruşturmanın alınması doğru

CHP´nin Erzincan davasında tanıklara şok baskısı manşetlerimiz

ŞOK SES KAYDI!!! Erzincan komplosunda ´Gizli Tanık´ pazarlığı

Yargıda Kontrgerilla örgütlenmesi

Ergenekon davasını engelleme girişimleri

http://www.kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=3332    yazdır/print




Islak İmza davasında gizli tanıklar dinleniyor

Islak imza davasında kritik gelişme.. AK Parti ve Gülen´i bitirme planı olarak da bilinen Dursun Çiçek´e ait ´Islak imzalı irtica ile mücadele eylem planı´ belgesine ilişkin davada gizli tanıkların dinlenilmesine başlandı.

Islak İmza davasında gizli tanıklar dinleniyor

Islak imza davasında kritik gelişme.. AK Parti ve Gülen´i bitirme planı olarak da bilinen Dursun Çiçek´e ait ´Islak imzalı irtica ile mücadele eylem planı´ belgesine ilişkin davada gizli tanıkların dinlenilmesine başlandı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen ıslak imzalı irtica ile mücadele eylem planı belgesine ilişkin davanın 18´inci duruşmasında tutuklu sanıklardan Albay Dursun Çiçek, avukat Serdar Öztürk ve eski Aydınlık dergisi Genel Yayın Yönetmeni Deniz Yıldırım hazır bulundu. Hakkında kırmızı bülten çıkarılan ve interpol aracılığıyla aranan firari sanık Bedrettin Dalan ile tutuksuz sanıklar Özel Yılmaz, İlhami Ümit Handan ve Ufuk Akkaya ise duruşmaya katılmadı.

Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, sanıklar ile avukatların kimlik yoklamalarının ardından tanık Abdullah Kaya ile gizli tanık Efe´nin hazır bulunduğunu açıkladı. Tanık Abdullah Kaya´nın mahkeme salonundan çıkarılarak salon dışında beklemesinin söylendiğini belirten Başkan Şengün, gizli tanık Efe´nin, duruşma salonunun arkasındaki gizli tanık odasında hazır bulunduğunu ve üye hakim Hüsnü Çalmuk´un da yanında bulunduğunu söyledi.

Gizli Tanık Efe, mahkeme salonunda ifade vermek istedi

Üye hakim Hüsnü Çalmuk, gizli tanığın, sesinin bozulmasını istemeden mahkeme heyeti ile mikrofon vasıtasıyla konuşmak istediğini ve bir talebi olduğunu söyledi. Duruşma salonunun boşaltılarak mahkeme heyetinin karşısında ifade vermek istediğini belirten Efe, kimliğinin de deşifre olmaması şartını dile getirdi. Başkan Köksal Şengün ise duruşma salonunun boşaltılmasının sadece izleyiciler ile sanıkların dışarı çıkarılması ile mümkün olabileceğini söyledi. Avukatların duruşma salonundan çıkarılmayacağını, bu durumda yine de heyet karşısında ifade vermek isteyip istemediğini sordu. Tanık Efe´nin bu şartlarda da ifade vermek istediğini söylemesi üzerine görüşü sorulan savcı Mehmet Ali Pekgüzel, tanığın kimliğinin deşifre edilme riski olduğunu ancak takdirin yine de mahkemeye ait olduğunu söyledi. Bunun üzerine taleple ilgili bir karar verilmek üzere duruşmaya kısa bir süre ara verildi. ( Cihan)

Gazeteci ve izleyiciler duruşma salonundan çıkarıldı

Tanığın talebini kabul eden mahkeme heyeti, tanık koruma kararı gereğince, izleyicilerin ve basın mensuplarının salondan çıkarılmasına karar verdi. Gizli tanık Efe´nin kimlik bilgilerinin ifşa edilmesine neden olabilecek haberlere de yayın yasağı getirildi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen ıslak imzalı eylem planı belgesine ilişkin davada gizli tanık Efe´nin, heyet önünde ifade vermek istemesine ilişkin talebi değerlendirildi. Başkan Köksal Şengün, gizli tanık Efe´nin talebi doğrultusunda Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel´den tekrar görüşünü sordu. Savcı Pekgüzel´in de talebi doğrultusunda CMK ilgili maddeleri gereği izleyiciler ile basın mensupları ve sanıklar, duruşma salonundan dışarı çıkarıldı. Ardından da gizli tanık Efe´nin, mahkeme heyetinin huzuruna çıkarak ifade vereceği açıklandı. Ancak Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, ilgili yasa gereği tanığın da talebi doğrultusunda kimlik bilgilerinin açıklanmaması, sadece gizli tanık Efe olarak kayıtlara geçirilmesine karar verdiklerini açıkladı. Ayrıca Efe´nin gerçek kimliğini açık edecek nitelikteki haberlere de yayın yasağı getirildi. İzleyiciler ve basın mensuplarının dışarı çıkarılmasının ardından gizli tanık Efe, avukatlar ve sanıkların da olduğu duruşmada mahkeme heyetinin huzurunda ifade vermeye başladı.

Gizli Tanık Efe, savcılık ifadesini kabul etti

Efe´nin, savcılıktaki ifadesinin okunduğu öğrenildi. Savcılık ifadelerini kabul ettiği öğrenilen gizli tanığa Cumhuriyet savcılarının sorularının ardından diğer sanıkların soru sordukları kaydedildi. Avukatların gizli tanığa soru yöneltmesi sırasında Cumhuriyet savcısının bazı sorulara itiraz etmesi üzerine tartışma çıktığı ve mahkeme heyetinin duruşmaya 15 dakika ara verdiği öğrenildi. Aranın ardından devam edilen duruşmada, avukatların gizli tanığa soru sormaya devam ettikleri bildirildi. Duruşma bugüne ertelendi.

Albay Çiçek´i Erzincan orduevinde gördüm

Gizli tanık Efe´nin iddianamede yer alan ifadelerinden bazı bölümler şöyle: Başsavcı İlhan Cihaner, adliye içerisinde ve çeşitli kurumlarda ´cemaatçi, tarikatçı´ diyerek fişleme yapıyordu. Erzincan Asayiş İstihbarat Kısım Komutanı Şenol Bozkurt, Cihaner´e bir dosya ve CD´ler vererek bunların Nedim yüzbaşı tarafından gönderildiğini söyledi. Şenol bana bu dosyaların cemaat ve tarikatlarla ilgili bilgilerinden oluştuğunu, CD´lerde bakan, milletvekilleri gibi birçok kişinin ses kaydı olduğunu söyledi. Başsavcı´yı 2009 yerel seçimlerinden 15-20 gün önce (veya seçimlerden 15 gün sonra) orduevinde sabah kahvaltısında Kurmay Albay Dursun Çiçek ve rütbeli birkaç subayla gördüm. ( Zaman)

(23 Mayıs 2011), son güncel.: (24 Mayıs 2011)

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

Islak İmza davasında kritik kararlar

Islak İmzalı ´AKP ve Gülen´i Bitirme Planı´ manşetlerimiz

Erzincan iddianamesinde arama yap

7´nci iddianamede (Islak İmza) arama yap

İŞTE ADIM ADIM ERZİNCAN´DAKİ ISLAK KOMPLO

Erzincan´da savcı Cihaner ve Jandarmanın ´ıslak imza´ operasyonları

Islak İmza davası Erzincan´ı destekledi

7. iddianame: Ergenekon hala faal

Cihaner´i Yargıtay´da kurtarma planı manşetlerimiz

Ses Kaydı: Cihaner ve diğer davalar Ankara´ya

Flaş!!! Cihaner dosyası Erzincan´da

Mahkeme: Cihaner´den soruşturmanın alınması doğru

CHP´nin Erzincan davasında tanıklara şok baskısı manşetlerimiz

ŞOK SES KAYDI!!! Erzincan komplosunda ´Gizli Tanık´ pazarlığı

Yargıda Kontrgerilla örgütlenmesi

Ergenekon davasını engelleme girişimleri

http://www.kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=3328    yazdır/print




ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
63.554.415